Bugün Avcılar, Mecidiyeköy, Şişli; Taksim, Galata, Eminönü, Mısır Çarşısı, Sahaflar, Laleli; Şişhane, İstiklal, Metis, Elmadağı, Harbiye, Nişantaşı, Maçka; Teşvikiye Camii, Nişantaşı, Taksim, Haliç, Sirkeci, Zeytinburnu, Bakırköy, Kuleli; Avcılar şeklinde otomobil ve yaya yürüyerek geçen bir gündü.
Aldous Huxley'in "After Many a Summer Dies the Swan" kitabını aramakla başladım, öğrendim ki bu kitabı Türkçe'ye çevrilmemiş. Diğer kitapları ve yayınevleri hakkında araştırma yapıp, bu kez Tek Başına Bir Adam kibanının Metis Kİtap tarafından yayınlandığını keşfettim. Bu kez tekrar Beyoğlu'na dönüp, kitabı satın aldım.
İlkin İstiklal'de, üniversiteden İzmir'de oturan arkadaşım ile karşılaştım. İkincisinde ise Tünel tarafında Selma Ergenç'i gördüm. Ara sokalarda barları, kafeler yeniden keşfettim. Ve sonunda hep merak ettiğim ve büyük hayal kırıklığı yaşadığım Metis Kitapevini buldum...
Daha çok yürüyerek geçen uzun bir gündü. Güzeldi...
25 Nisan 2010 Pazar
Blade Runner 2049
yazıyı buraya yazma: 14 Mayıs 2018. / son düzeltme: 29 Mayıs 2018. Uyarı: -- Yazı sonunda küfür var. -- Sürpriz bozucu detay, sanırım yo...
-
Uzun bir aradan sonra özlediğim Şebnem Ferah geri dönmüş. Kısa ve öz anlatım, yerinde yorum. Her zamanki gibi titiz bir çalışma ve albüm o...
-
Tavuk sote yedik. Çok yağlıydı... Altın Küre ödülleri Avatar'a gitmiş, bari Oscar'lr gitmese... Hayatım izlediğim en klişe film! Nas...
-
Çarşamba: kızarmış patetes üzerine kaşar serpiştirilmiş şeklindeki yemeği (!) yedik. onlara göre "kaşarlı patates" yemeğiydi bu. Ç...