Banu Alkan'ın ayıla bayıla hep övdüğü, izlenmesi gereken ve kendisinin en beğendiği film diye daha önce TV'den aklımda kalanlar bunlar... Herhalde kendisini o filmde oynuyor sanıyordu, neyse... Margaret Mitchell'in Pulitzer Ödüllü, ilk ve tek kitabından sinemaya uyarlanmış film, 13 dalda Oscar adayı olup, 8 tane kazanmış; daha sonra 2 tane de Özel Oscar ödülü daha almış. İlk tamamı renkli çekilmiş Oscar ödülü alan ve Oscar ödülü almış en uzun süreli film (3 saat 54 dakika). Ve zamanında 17 kategoride adaylık varken 13 tanesine aday olmuş, yine ilk kez 6 ödülden fazla Oscar kazanmış film. Akademi, En iyi Yardımcı Erkek Oyuncu ve En iyi Şarkı adaylıkları vermemiş filme; verseymiş 15 dalda aday olan ilk ve tek film olurmuş... Neyse yaklaşık 4 saat dayanıp, izleyebilecek miyim? "Giant" filminden beğenim var eski filmlere, neden olmasın...
8 Kasım 2009, 01:35 //
Filmi izliyorum! Orta kısmına geldik...
Gülmekten öldüm. Uzun zamandır böyle eğlenceli bir film izlemedim. Scarlette süper bi' şey. Aklıma hep Banu Alkan'ı getiriyor. Eski filmlere de bayılıyorum! "Overture" ile açılıp, kapanış yazılarını önce, film açılışı yerine veriyorlar. Oyuncular tanıtılıp, sonra film başlıyor. Ah Scarlette, ah... Koca kasaba, şehir yandı; o hala nerde benim beş çayım diyor... Tavrı "Teldeki Kuş" filmindeki Goldie Hown'a benziyor... Şehir Yakiler tarafından yakılıp, yıkılıyor; yiyecek, giyecek bir şey yok; binalar yakılmış yıkılmış, o baloya gitmek istiyor... Askerler ölü, ölmek üzre yerde yatıyor, yardım istiyor; o bana bulaşmayın diyor... Tanrım! Bu kadarı olmaz... Ne güldüm ya... Süper! Drama da kahkaha atıyorum, ne garip...
8 Kasım 2009, 03:45 //
Ay ne güldüm ne güldüm yarabbim... Red ve Scarlette izlediğim en kaçık, en müthiş zıtlı çift. Kim kime laf sokacak diye müthiş bir senaryo yazılmış. Olağanüstü! Ağır bir dram izleyeceğimi düşünüp, çekinirken hayatımda izlediğim en güzel komedilerden biriydi. Gece yarısı kahkaha atarken utandım bile. Hem komşuları uyandırmaktan, hem dram tarzı bir filmde gülmekten... Mükemmel bir film! Herhalde tam doğru zamanda izlemişim. Ay süper, süper! Yönetim, görüntüler, ses mükemmel. Dadı rolündeki kadının oyunculuğu mükemmel. Scarlett, izlediğim en iyi kadın oyuncu performanslarından biri. Kadın başından bir ömü geçer gibi bir sürü şey geçiyor ve "Olsun, yarın yeni bir gün" deyip sil baştan yapıyor. Ashley rolündeki adam da çok iyi. Ama Oscar adayı olmamış. Zenci küçük kız vardı bi' de ona da çok güldüm. Kaçkın gibi konuşmaları ve tavrı mükemmeldi. Aslıda senaryo sanki tiyatro gibi herkes olup bitenin farkında ama statülerini de unutmuyorlar. Neyse uyayım artık, bol bol gülerim artık...
Blade Runner 2049
yazıyı buraya yazma: 14 Mayıs 2018. / son düzeltme: 29 Mayıs 2018. Uyarı: -- Yazı sonunda küfür var. -- Sürpriz bozucu detay, sanırım yo...
-
Uzun bir aradan sonra özlediğim Şebnem Ferah geri dönmüş. Kısa ve öz anlatım, yerinde yorum. Her zamanki gibi titiz bir çalışma ve albüm o...
-
Tavuk sote yedik. Çok yağlıydı... Altın Küre ödülleri Avatar'a gitmiş, bari Oscar'lr gitmese... Hayatım izlediğim en klişe film! Nas...
-
Çarşamba: kızarmış patetes üzerine kaşar serpiştirilmiş şeklindeki yemeği (!) yedik. onlara göre "kaşarlı patates" yemeğiydi bu. Ç...