Filmi izledik. Yorumum sonra... // Fotoğraflar, iTunes Yeni Ay podcast tanıtımlarından. Kolaj: MK. Sol üst: Laurent'in ölümü, Sağ üst: Edward'ın Bella ve Jacob ile karşılaşması, Sol alt: Bella, Edward ile Cullen'lerin doğum günü partisinde, Sağ alt: Victoria ormanda kurtlardan kaçarken.
23 Kasım 2009 Pazartesi // Filmi bugün ikinci kez izledikten sonra yazabilirim artık. İlkin 20 Kasım 2009'da Beylükdüzü AFM Sinemalarında 13:45 seansı ile izleyip merakımızı giderdikten sonra bugün Bakırköy Cinebonus Capacity'de 16:30 seansı ile filmi pekiştirmiş oldum.
Kitaplarını okuyup izlemiş olduğum için, Mart ayından bu yana, gene de geniş hali ile olayları bildiğim için film hali Yeni Ay'ın parça parça ondan bundan gösterilirmiş geldi bana. Her şeyden azar azar gibi... Öte yandan ilk filmi, Alacakaranlık'ı önce filmi izleyip, sonra kitabı okumuştum. Kitabını okuyunca tabii filmi daha iyi anlamıştım.
Beklediğim gibi değildi film. Ama kötü de değil. Kitabı okumayanlar beğenecektir. Kitabı okuyanlar da fazla beklenti içinde olmazsa beğenecektir. Ben daha posteri belli olduğu andan itibaren bu kahverengi tonu yakıştıramamış ve pek sevmemiştim. Kasım ayında gösterileceği için herhalde böyle seçmişler demiştim. Haksız da sayılmam, mevsimine uygun oldu. Tanıtımlarından izlediğim kadarı ile daha çok kurt adamlar ile vampirler arasında dövüş ve Bella'nın doğum günü akşamı için daha geniş anlatımlar ummuştum. Bella'nın, Edward tarafından terk edilince ormanda çamura bulanışını, daha trajik hayal etmiştim. Tıpkı kendini uçurumdan atarken ki gibi... Volturi ailesini daha farklı hayal etmiştim... Yazarın dediği gibi herkes kitabı okurken karakterleri farklı hayal edebilir, önemli olan burda yönetmenin bunu (ortalama olarak) izleyiciye güzel sunması; satın-alınabilir olması... Film izlenmezse, döngü devam etmez sonuçta.
En beğendiğim sahne tama yakın hali ile kullanılan Thom Yorke'un "Hearing Damage" şarkısı eşliğinde Victoria'yı ormanda kovalama sahnesiydi. Hem Charlie'nin, hem Victoria'nın, hem de Bella'nın acılarını hissettikleri ve bunu "Matrix-Jump" tarzı yavaşlama-hızlanma efekleri eşliğinde yapması muhteşemdi. Ki ikince kez filmi izlerken, sırf bu anın keyfini bir kez daha sürdüm... İkincsi ise, Bella'nın zaman değişse de aynı yerde kalmasını ifade eden, odasından etrafın değişmesi sahnesi oldu. Örnek müzik olarak Lykke Li'den "Possibility" çalıyordu...
En çok güldüğüm sahne ise Voltori'lere gösterilirken bizim de gördüğümüz Edward ile Bella'nın vampir olup, Türk filmlerindeki gibi mutlu bir halde kırlarda koşma sahnesi idi. Sonra Jessica'nın monoloğu sahnesi de çok hoştu... Ve tabii ki Bella'nın kabus gördüğü, haykırarark uyandığı sahneler...
Yönetmenin bu projeye tek katkısı "Wolf Pack" diye isimlendirdikleri at büyüklüğündeki kurt adamları yaratması olmuş. Ne yazık ki etraflarında insan olmadığı zaman bu kurt adamlar, ormanda dolaşan normal kurt gibi kalmış. Voltori'leri çok sivri yapmışlar. Şatoda yaşayan aristokratlar misali. Eski kont drakula filmlerindeki vampirler gibi olmuş. "Aro" rolündeki Michael Sheen, hoştu. "Jane" rolündeki Dakoto çok sinirdi. Kısa ama ukala hali ile akılda kalıcı idi.
Rosalie en, en çirkin Cullen olmuş. Makyajı ve saçı iğreçti. Güzellik abidsi olarak anlatılması ile burdaki hali tam tezat. Tüm Cullen'lerdeki o kocaman topaz renk lensler, kestane kadar gözleri olmasını sağlamış. Çok abartı duruyorlardı. Jasper'de yandan kesilmiş dağ gibi, daha çok yan profilden görülüyordu, kamera onu gösterdiğinde. En komiği de hep acı çeken, yamuk duran Edward'dı... O da daha çok kahverengi tonda ve yan profildi... Ona "küçük emrah" diye takıldık... Jacob'ın kısa saçlı hali çok karizmatikti!
Şu ara izlenecek en düzgün filmlerden Yeni Ay. Bence izlenilmeli, kitabı da okunulmalı. Çok hoş bir aşk hikayesi... Bakalım 2010'da gösterime girecek olan ve çekilmiş olan "Tutulma" filmi nasıl olacak? Merakla bekliyoruz...
Blade Runner 2049
yazıyı buraya yazma: 14 Mayıs 2018. / son düzeltme: 29 Mayıs 2018. Uyarı: -- Yazı sonunda küfür var. -- Sürpriz bozucu detay, sanırım yo...
-
Uzun bir aradan sonra özlediğim Şebnem Ferah geri dönmüş. Kısa ve öz anlatım, yerinde yorum. Her zamanki gibi titiz bir çalışma ve albüm o...
-
Tavuk sote yedik. Çok yağlıydı... Altın Küre ödülleri Avatar'a gitmiş, bari Oscar'lr gitmese... Hayatım izlediğim en klişe film! Nas...
-
Çarşamba: kızarmış patetes üzerine kaşar serpiştirilmiş şeklindeki yemeği (!) yedik. onlara göre "kaşarlı patates" yemeğiydi bu. Ç...
