Kısa kısa notlar... Hoşuma giden cümleler...
- 3 Mart 2009 -- Önsöz'den; "Hayat size beklentilerinizin çok ötesinde bir düş sunduğunda, sona geldiğinizde üzüntü duymanız mantıklı değildir."
- Milton Jackson'ın Crash EP'sini ve Ayşe Hatun Önal'dan Bırakma Beni kayıtlarını dinliyormuşum kitabı okurken...
- "Bardaktan boşalırcasına yağan yağmuru pencereden dalıp giderek izlemek ve birkaç gözyaşının akmasına izin vermek de büyük rahatlıktı." sayfa #14
- 8 Mart 2009 -- "Mantarlı Ravioli" nedir, nasıl bir şeydir; merak edilmiş.
- "Emin olamıyorum. Ben zihin okumayı bilmiyorum. Ama bazen bana başka bir şeyler söylerken hoşça kal diyormuşsun gibi geliyor." sayfa #180
- "Sözcüklerinin üzerimde yarattığı etkiyi ve bana çektirdiği acıyı en iyi böyle tanımlayabilirdim."
- "Bu kusursuz yaratığa bakmamak için elimden geleni yapıyordum. Her bakışımda güzelliği canımı yakıyordu. sayfa #214
- "Ona doğru yürürken gözlerim merakla parlıyordu. Edward'ın gözlerinde ise yorgun ve isteksiz bir ifade vardı. Gülümsedim, bir adım daha attım ve onu yanıma çağırdım. Beni uyandırır gibi elini kaldırdı; bende tereddütle arkamı döndüm. Edward derin bir nefes aldı ve parlak öğleden sonra güneşinin parlak ışığına doğru bir adım attı." sayfa #215
- "Tekrar eline baktım ve parmak ucumla avucundaki çizgileri takip etmeye devam ettim. Başımı kaldırdım ve içtenlikle gülümsedim. Bana karşılığında mükemmel bir gülümseme verdi." sayfa #219
- 9 Mart 2009 -- "Yalnızlıktan böyle hareket etti. Genelde yapılan seçimin arkasındaki neden budur." sayfa #230
- "Seninle kalmak istiyorum. Karanlıkta ona olan bu bağımlılığımı söylemesi daha kolaydı." sayfa #233
- "Karanlıkta çok daha normal görünüyordu. Hala solgun, hala rüya gibi güzeldi..." sayfa #233
- "Uyurken çok ilginç oluyorsun dedi gerçekçi bir şekilde. Konuşuyorsun." sayfa #234
- "Aklından neler geçtiğini çok merak ediyordum. Carlisle'nin anıları mı yoksa kendininkiler mi? Sessizce beklemeye koyuldum." sayfa #274
- "Korku dolu ümitlerim şimdi bana ne kadar saçma geliyordu." sayfa #389
- "Günün ne kadar mükemmel olduğunun önemi yok, her zaman sona ermek zorunda." sayfa #397