Kendileri ile tanışıklığım, müzikal anlamda; "Bahçelere Daldık" klibi ile oldu sanırım. Sonra devamı "Öperler" klibi ile geldi. "Bilmiş" ama "snop duran" tiplerdi... Bir an geldi ki; hiç bir şey ürpermeme engel olamadı. "Hala Aşk Var mı?" çalıyordu... Power Club'tan satın almıştım hemen. Kayıtsız kalmak imkansızdı...
Ve şimdi "21" albümü...
Bende askere gitmeden kaydettikleri "Redd Akustik" albümü ve DVD'si ise bambaşka.
Yakında "Plastik Çiçekler ve Böcek" ile "21" albümleri hakkında yazacağım. Ama dilimde kalanları diyemeden geçmeyeceğim. "Prensesin Uykusuyum", "Artık Melek Değilim"...
"Kirli Suyunda Parıltılar" ne demek hala bilmiyorum; cidden. Bloglarını, web sitelerini gezdim, sıra Ekşi sözlükte...
"21"den ise en çok "Sukut"ta şok geçirdim. "Yaşandım Daha Çok", "Özgürlük Sırtından Vurulmuş", "Sevsen de Sevmesen de" ve ilk vidyo "Don Kişot", beni ilk şaşırtanlar.
Henüz "21"i hazmedebilmiş bile değilim... Ki müzikal ve kayıt anlamında en iyi albümleri olmuş. Kendilerini aştıkları ve markalaşmaya bir adım daha önem verdikleri; bir yandan konsept albüm olmasına rağmen, "single" olarak ta yayınlanabilecek şarkıların olması ve bunu bütün olarak yaratmaları; titizlikleri vs. bambaşka bir taktire değer. Önlerinde saygıyla eğilmek gerek! Yalın'ın "Ben Bugün" albümünde kullandığı bando tarzı melodilerden onlarda da var. Acaba askerden mi kaldı dedim, bu tarz bana Karnavalları ve bir resmiyeti anımsatıyor. Birazda eskilerden kalan bir yaşam gibi... Ve ilk kez Doğan'ın vokali arka plana itilmiş. Bas gitar ve (meşhur) büyük davul sesleri daha ön planda...
Neyse bahsedeceğim...
Ve ilk fırsatta bir Redd konserine gitmek, onları canlı dinlemek istiyorum, onlara hayranım!
--
Redd'in "21" albümünü alıp dinleyince ilk izlenimlerim bunlarmış. Sırasıyla diğer albümlerini (50-50 hariç, basımı tükenmiş) satın aldım. Ve konserlerine de gittim. Sonuç; oldukça memnunum. Favori kaydım "Aşktı bu" ve "Öyle Boş ki Hayat".