Uzun zamandır merak ettiğim filmi, CNBC-e'nin Mart ayı yayını ile TV'de izleyebildim... Onlara çok teşekkür ediyorum. Açıkçası filmi izledim ama pek memnum kalamadım. Bay Capote oldukça uyuz bir tip.
Philip Seymour Hoffman, bu rolü ile Ennis Del Mar rolündeki Heath Ledger'ı egale ederek Oscar ödülü kazanmıştı. En iyi Film adayı da olan film, Clint Eastwood'un Changeling filmi gibi. Yönetmenliği, senaryosu, sanat tasarımı ve görüntüler çok etkileyici...
Ama Bay Capote, yılan tıslaması gibi sesi, kendini ezik gibi detaylı ifade etme biçimi, olayları çarpık anlatması, aşırı bencil davranışları ile ister istemez sizden kendisini nefret ettirtiyor, tiksindirtiyor. Onu boğazlayasınız geliyor... Filmin afişinden de anlaşılacağı gibi odakta olmayı, alkışı, şöhreti, buna benzer her şeyi; ona olduğunda çok seviyor.
Bu hali ile bile ona katlanan, seven arkadaşı Harper Lee rolündeki Catherine Keener'ın yeterli ve iyi bir oyunculuğu var. Favori olsa da Oscar ödülü ona gitmedi. Daha iyi oyunculuk çıkaran Rachel Weisz ödülü aldı.
Gene o yıl En iyi Kadın oyuncu ödülünde favori olan Felicity Hoffman -Hala Umutsuz Evhanımı dizisindeki Lynette kendisi-, Transamerica'da çok iyiydi; ödülü Reese Witherspoon almıştı. Walk the Line'da izleyemediğim başka bir film. Eminim ki ona da fazla merak uyandırmsam yeridir. Malum, sonu iyi olmuyor...
Yine de Capote'nin oyunculuğunu uzun süredir unutamayacağım. Hele suçluyu idam sahnesi sırasındaki bakışını...
3 yıldız.