INTERSTELLAR — a film by Christopher Nolan
- C. Nolan “2001: Uzay Macerası” filminden iyi etkilenmiş. Set dekor çalışması, çember koşma kısmını; yuvarlak uzay aracı (endurance), uzay istasyonunu akla getiriyor.
- Mekiğin (ranger) ana gemiye bağlanması Star Wars: New Hope kısmını anımsatıyor.
- Astronotlu kabin konuşmaları Gravity ve Alien filmini anımsatıyor.
- Gravity kelimesi filmde bol bol geçiyor.
- İzlanda olmasa, o uçsuz bucaksız uzay çekim alanlarını, krater mekanları nasıl bulacaklar!
- İzlanda kullanımı, görsel yapı olarak ve kullanılan yeni çekim formatları ile (örnek: geniş plan çekimi) Prometheous filminin uzay gezegeninde keşif kısmını anımsatıyor.
- Ranger tasarımı ve ranger’in yere konması, sol açılı üstten görünümü çekirgeyi anımsatıyor.
- Dev dalgalar, Cooper uzay istasyonundaki dik yaşam biçimi önceki filmi INCEPTION’ı anımsatıyor.
- Murph ismi hoş değil. Kız oyuncu gayet başarılı. İleride onu Anne Hattaway olacağını düşünürken, Anne Hattaway ayrı bir karaktermiş.
- Tom’un büyümüş halini oynayan Casey Affleck hiç yakışmamış. 2 gündür yatakta yuvarlanmış, uykusuz görünen hali, sıkıntılı çiftçi rolü için çok kolay numara olmuş.
- Ayrıca ne genç Murph, ne de Tom ileride olgunlaşınca farklı tipler olmuş gibi benzerlik bakımından alakasız oyuncular tarafından oynanmış. Bu çocukken fiziki görüntüsü ile olgun fiziki görüntüsü arasındaki kafa, yüz değişimi hiç inandırıcı olmamış.
- Murph’un olgun halini oynayan Jessica Chastain çok basit kalmış. Bilim insanı olarak filme kattığı ilave bir şey yok. Daha önce gördüğümüz, oynadığı karakter özelliklerini tekrarlamış. Bu rolü ile Yradımcı Kadın Oyuncu dalında OSCAR adayı olacağını iddia edenlere gülümsüyorum. Ve filmden ne beklendiyse; belki rolü oynaması için şartı idi; film boyunca başka oynadığı filmlerin promosyonuna katılmayacak şartı varmış. A Most Violent Year filmini izlemedim. Ama söylentilere kulak asmadan eğer iyi bir oyunculuk çıkarmış ise idi; o filmi için promosyon yapamadı. Ki genel olarak baktığımızda 2014 kendisi için para kazanma yılı olarak geçmiş. Kariyeri açısından önemli ödüllerde adaylık alamadı. Eğer bir yardımcı kadın oyuncu ihtimali olsa, bunu daha çok ekranda görünmesi ile Anne Hattaway, başarılı oyunculuğu ile küçük Murph’ü oynayan Mackenzie Foy daha uygun olurmuş.
- Filmde kaskatı suratı, solaryumda tam yanmış, ekmek rengi cildi ile Matthew McConaughey, Dallas Buyers Club’tan sonra izleyeceğim bir tip değil. Daha önce Contact filminde oynamışlığı var. Ki ömrünün yarısını yarı çıplak vücut yaparak, tatil temalı filmlerde oynayarak geçirip, sonra zayıflayıp, rolünün hakkını verip OSCAR kazandı. Sektör olarak büyük kredisi var sanıyorum. Ama bu zayıf hali bana gerginleştirilmiş davul derisi gibi sahte ve çıt kırıldım bir hal uyandırıp, keyifle izlememi engelliyor. Mimik yoksunu bir surat ve ebeveyn rolü komik kalmış. Sadece uzay gemisi şoförü hali o kadar.
- Hikaye anlatımı çok uzun. Epik-dram-bilim kurgu filmi olmuş. Bazı kısımları kurguda kesebilecekken; geniş açılı sahneler ve anlatım ile filmin süresi de geniş olmuş.
- Mısır tarlalarını kamyonet ile bozmaları Signs filmini anımsattı.
- Güneş panelli insansız uçak, yakın zamanda izlediğim Bourne Legacy filminde kullanılmıştı.
- Herşey teknoloji ile yönetilirken; çiftlikte yaşamak, gelen toz bulutuna teknoloji ile bir çare bulamamak abes olmuş.
- Uzay mekiğinde geçen zorlu sahnelerin hepsi Gravity filmini anımsattı.
- Filmi IMAX olarak izlemek isterdim.
- Yoğun fikir; fikri önceden yavaş yavaş vermesi; sonunda, başında, ortasında böyle oldu; bu yüzden diyen senaryo daha önce Takip, Prestij, Inception, Batman Üçlemesi’nde hepsinde var. Bu hikaye anlatma karmaşıklığını biraz kenara bıraksa, Innaritu gibi 3 hikayeli anlatmayı bırakıp 1 hikayeli film yapması gibi; daha anlaşılır zeki bir hikaye ile yönetime odaklansa, film ya da senaryo yazımı dışında, yönetmenlik dalında da OSCAR adaylığı alır.
- Filmde bir umut kapısı oluşması ve ardında bıraktıklarını da umutsuzluk olarak görmeleri “Prometheous” filmini anımsattı. Prometheous’un devam filmi Paradise herhalde Interstellar gibi görseli bol, hikayesi az bir film olurdu.
- Özellikle dikkat ettim ki, yaratıcı, tanrı gibi kelimeler hiç kullanılmadı. 5. boyuttakiler, bu şansı bize verenler gibi tanımlamalar; bizleri yaratan mühendisler hikayesi ile Prometheous’u anımsattı.
- İki parmak şeklindeki robot tasarımı güzel. Orijinaldi. Hele ki yıldız olması daha güzeldi.
- Dalga gezenine indiklerinde yer çekiminin Dünya’ya göre daha yoğun olduğunu söylüyorlar ama gidiş ve dönüşleri sırasındaki hareketleri farklı.
- Yine dalga gezenine geldiklerinde Cooper’in gemide kalıp, ben sadece şoförüm, diğer kısmı siz halledin tavrı, Star Wars’ta Han Solo’yu anımsattı.
- Neden bilim kurgu filmlerinde uyuma biçimleri farklı farklı oluyor? Gerçek hayatta bir uzaya gidilse her ülke faklı uykuya yatma prosedürü mü uygulayacak? Bunun ortak bir noktası neden olmaz. (bakınız: Alien, Aliens, Prometheous, Star Wars, Star Trek)
- Yıllar önce E.T. ile uzaylılar sokak köpeği gibi sevimli olabilir temalı, duygu sömürülü film dışında, Star Wars aksiyonu hariç, Gravity dışında inandırıcı uzay filmi neden yok?
- Satürn’e bu kadar çabuk giden bir araç, neden Dünya’ya çabucak dönemiyor? Neden Satürn’ün hayranlık verici yeni görselleri veya detaylı anlatımları yok. Bilindik Satürn halkaları ve dev gezegen fotoğrafı var o kadar. Neden Satürn uyduları (biri hariç) yok?
- Zaman yamulması var iken dalga gezegeninde 1 saat motor gecikmesi yaşıyorlar.
- Profesörü oynayan Michael Caine’ni hiç bu kadar çirkin görmemiştim. Sakallı, göbekli hali hiç hoş değildi.
- Babası giderken Murph ile aynı yaşta geri döneceğini söylesede; Murph ölüm döşeğinde iken babası hiç yaşlanmamış hali ile geri dönüyor.
- Filmin Satürn yakınlarında geçerken ki uzay araç görünümü toplu iğne başı kadar iken, ne bir uydu ne başka bir şey görünmüyor.
- Diğer filmlerde insan görünümlü robotlar bir şekilde sorun çıkarıp, insanlığa problem yaratırken; bu filmde iki parmak tasarımlı robotlar yardım döktürüyor.
- Filmin müzikleri kendini pek belli etmezken, öyle anlar geliyor ki, ekrandaki görüntüyü lego gibi tamamlayıveriyor. Bu tarz müzik kullanımını uzun zamandır başka filmde duymadım. Ama müzikler film olmadan dinlendiğinde, etkisi azalıyor; bir burukluk, bir kırılganlık hissi yaratıyor.
- Film Titanic gibi büyük ama içi boş.
- İnsan embriyolarını alıp, koloni kurmak, genişlemek fikri Aliens filminde LV-426 gezegenindeki uzay üssü kolonisini anımsattı.
- Bilgisayarda bazı şeyleri, daha basit şeylere indirgeyemiyoruz ama Cooper 5 boyutlu bilgileri, 2 boyutlu Mors alfabesine indirgetebiliyor.
- Solucan deliğinden geçmek, kara delikten geçmek; bunlar ne yazık ki örnek teşkil edebilecek görüntüler vermiyor. Hologram vari, çarpık görüntü efektleri vs. çok şey vaat eden büyük bir filme yakışmıyor. Merakla yeni şeyler görmeyi umuyorsun ama sonuç; daha önce görülüş şeyler…
- Yuvarlak uzay aracı (endurance) nasıl yuvarlanarak hareket ediyor? Başka gezegen çekimlerine yakalanmıyor mu? Star Trek filmlerinde ışık hızı var iken, neden yavaş yavaş dönüp gidiyor? Bu daha mı etkili? Yine burda ortak bir fizik kanunu yok. Uzayda hareket etmek neden filme göre farklı?
- Verileri saklayıp, değiştirip, kandırabilen bir insan var iken; bu kadar teknoloji ilerlemiş, robotlara espiri anlayışı eklenmiş iken; hala robotlar ya da uzay makineleri birbiri ile temas kurunca olan biteni anlayamıyor. İlginç…
- Murph babası gidecekken hayaletin şifresini “stay” olarak çözmesi, Prometheous’ta Engineers’lerin uyandırıldığında David’e saldırması gibi; Alien filminde gezegenden gelen sinyalin “bu gezegene gelmeyin” uyarısı olması gibi iken; neden insan oğlu gerçeği takmaz?