21 Şubat 2011 Pazartesi

Blake Edwards \ Breakfast at Tiffany's

Dönemine göre oldukça ileri bir film. Hatta marjinal bile diyebiliriz...



Yıllardır hep kahvaltı yaptığı süper lüks otel ya da bir restoran sandığım; sonrasında Tiffany's Co. 'nun pahalı bir mücevher satan mağaza ismi olduğunu öğrendiğim; nedense tanıtımında hala süper lüks bir kahve/restoranda kahvaltı yaparken resmi/imajı yer alıyor (bkz: http://www.imdb.com/title/tt0054698/) Oysa Tiffany's içinde böyle bir şey yok. Filmde de böyle bir sahne yok. Varsa da söyleyin; ben tekrar izleyeyim.



Kadın ve Erkek oyuncular güzel. Çinli rolündeki erkek oyuncu da iyiydi. Kedi'ye bayıldım. Parti kurgusu vs. çok disiplinli olmuş. Ev görüntüleri çok iyi dekore edilmiş. Çok az duyulsa da müzik çok yerli yerinde ve tam kararında olmuş.



Komedi tarzında, başarılı bir film. Senaryosu da güzel. Hele ki bir birine ince laf sokmaları çok güzel düşünülmüş.

Onun dışında Audrey'in şimdiki 30 benden modelleri övgü aldığı günümüzde, filmde "sıska kalmış bu" diye ayıplandığını izliyoruz. Böyle sivri bir karakterin sevilmesi ve başarılı olması biraz da mutlu son ile bitmesi biraz da kapital sistemde kadın, erkek ve aşk mevzusunun gerçekliğine bağlıyorum.



Onun dışında çok abartıldığı kadar bir süper film durumu yok. Puan 3/5.

Blade Runner 2049

yazıyı buraya yazma: 14 Mayıs 2018. / son düzeltme: 29 Mayıs 2018. Uyarı: -- Yazı sonunda küfür var. -- Sürpriz bozucu detay, sanırım yo...