23 Ocak 2011 Pazar
Danny Boyle \ 127 Hours
Beklediğimin aksine (aksiyon, macera ve daha çok görsel) daha karamsar, klasfobik ve sıkıntılı geçen bir film. Ama güzel. Yer yer "flashback" şeklinde eskilr ile hesaplaşmalar, yalnızlığın vermiş olduğu paranoya hissi ve en sonundaki "kurtulma" isteği dikkat çekiciydi. James Franco fena değil. Çokta iyi değil ama. Orta halli bir film. Filmin çoğunda 3şert gösterilmesi ve hızlı yaşamı bana hep Madonna \ Ray of Light vidyosunu anımsattı. Müzikler hoş. Dido'nun sonunda şarkısı ile gerginliğinizi, biraz huzura bırakıyorsunuz. Aşırı benciliiğin ve dikkatsizliğin nelere sonuç verebileceğini ve hayatın nasıl basit şeyler için var olunabildiğini hatırlatıyor. Puan 3/5.
Blade Runner 2049
yazıyı buraya yazma: 14 Mayıs 2018. / son düzeltme: 29 Mayıs 2018. Uyarı: -- Yazı sonunda küfür var. -- Sürpriz bozucu detay, sanırım yo...
-
Uzun bir aradan sonra özlediğim Şebnem Ferah geri dönmüş. Kısa ve öz anlatım, yerinde yorum. Her zamanki gibi titiz bir çalışma ve albüm o...
-
Tavuk sote yedik. Çok yağlıydı... Altın Küre ödülleri Avatar'a gitmiş, bari Oscar'lr gitmese... Hayatım izlediğim en klişe film! Nas...
-
Çarşamba: kızarmış patetes üzerine kaşar serpiştirilmiş şeklindeki yemeği (!) yedik. onlara göre "kaşarlı patates" yemeğiydi bu. Ç...