27 Aralık 2011 Salı

54. Grammy Ödüllerine dair tahminler

En iyi Albüm: Wasting Light. Olmazsa, 21.



En iyi Pop Albümü: 21. Olmadı Loud.



En iyi Dans kaydı: Barbra Streisand. Omadı, Raise Your Weapon. Üçüncü adayım Call Your Girlfriend.



En iyi Remixed kaydı: Rope Deadmau5 remix. Olmadı, Only Girl (in the World) Rosabel Club mix. Gerçi geçen sene dinlediğim en güzel kayıtlrdan biriydi Rosabel mix'i. Yani tahminimce Deadmau5 için bir ödül verilecek. Gerçi Skrillex'te önemli ama daha ilk adaylığı.



En iyi Dans Albümü: Robyn alsa süper olur derim. 5 şarkısı var ama hepsi süper. 4x4=12'ye uzun zamandır bakmaktan ezberledim. Bir test sınavı olsa ve 4x4= ? deseer 12 yazarım o derece yani. Albüm güzel ama genel konspte derli toplu değil o kadar. Scary Monster ise o da fena değil. Tarzı için en iyi örneklerinden. Cut/Copy ardı ardına mikslenmis disco/ nu disco tarzında bir albüm. Benim içimi baydı. En düşük aday. David Guetta ise almasın derim. Yeter. Albüm tam dinlemedim ama ne ararsan var tarzında ve melodileri hep bana eski şarkıları anımsatıyor. Daft Punk olsun, Aqua olsun, Euro Dance tınıları var. Pek özgün tarzda değil demek istediğim. O kadar iyi değil bence. Robyn için helal olsun diyorum başkada demiyorum. Skrillex, Deadmau5, Robyn tercihlerim.



En iyi Pop Vokal performansı (Kadın ya da Erkek bereber bu yıl): Someone Like You. Olmazsa, Grenade.



Yılın Prodüktörü (Klasik olmayan kategoride): Butch Vig. Olmadı, Paul Epworth ya da Ryan Tedder. The Smeezingtons da var gerçi ama bu yıl Adele 21 albümü gümbür gümbür olduğu için ve Foo Fighter albümü ile çok çok sağlam olduğu için -analog kayıt akademinin her zaman tercihi. zira Arcade Fire de albümünü analog master yapmıştı- diğerlerinin pek şansı yok. The Smeezingtons geçen sene de adaydılar.



Şimdilik bu kadar.


26 Kasım 2011 Cumartesi

Grammy 2012

Aklıma gelmiş iken yazayım (da sonra ben demiştim derim). Grammy 2012 için aday olmasını tahmin ettiğim kayıtlar.




Katy Perry

Firework için - En iyi Pop vokal, Yılın şarkısı, Yılın kaydı

E.T. - feat. Kanye West hali belki en iyi Pop Vokal birlikteliği

Last Friday Night (T.G.I.F.) - En iyi kısa form müzik vidyosu







ADELE

21 - Yılın albümü, En iyi Pop Vokal Albümü

Rolling in the Deep - En iyi Pop vokal

Someone Like You - Yılın kaydı, Yılın Şarkısı, En iyi Pop Vokal




Lady Gaga

Born This Way - Yılın Kaydı, Yılın Şarkısı, En iyi Pop Vokal




Rihanna

We Fouınd Love ft. Calvin Harris - En iyi Dans kaydı




LMFAO

Rock Party Anthem ft. LB + GR - En iyi Dans kaydı, belki En iyi Dans albümü




The Black Eyed Peas

Don't Stop the Party - En iyi Dans kaydı




Bruno Mars

Granade - En iyi Pop Vokal




Jennifer Lopez

On the Floor ft. Pitbull - En iyi Dans kaydı (her ne kadar beğenmesem ve desteklemesem de)




Beastie Boys

Don't Play No Game That I Can't Win ft. Santigold - En iyi Grup Rap Kaydı, En iyi kısa Vidyo




Radiohead

TKOL - En iyi Alternatif albüm, En iyi Özel Baskı yayımı




En iyi Remix Kaydı:

Judas - Goldfrapp remix

Rolling in the Deep - Jamie xx Shuffle

Little by Little - Caribou rmx

Never Let Me Down Again - Eric Prydz rmx

The Ides of March \ George Clooney

George Clooney'in yeni filmi 2012 Oscar Ödüllerinde muhtemelen;




  • En iyi Film 

  • En iyi Yönetmen

  • En iyi Erkek Oyuncu - Ryan için

  • En iyi yard. Erkek Oyuncu - P. S. Hoffman ya da G. Clooney veya her ikisi birden için

  • En iyi uyar. Senaryo

  • En iyi Görüntü

  • En iyi Kurgu

  • En iyi Ses



dallarında aday olabilir. Son üçü şu an için biraz fazla kalabilir.


Eli yüzü düzgün bir film. Anlatımı da zevkli. Seçim çalışmaları ve Obama tasarmları ile olan benzerlikler vs.; ve bizdeki politikacılar ile değerlendirildiğinde ne kadar düşük seviyede kaldıkları anlaşılabilir.


RTE: için çabuk kızan, KK: için acemi, heyecanlı, DB için: taşralı ve asabi denilebilir.





Filmdeki R rated biraz fazla olmuş. Ama bildiği gibi özgür sunum için değer mi; evet değer.





Politik kurgulu bir gerilim ve akıl oyunu için güzel bir film.


Ama bir önceki filmi daha iyiydi George'cinin. Bunda yaşlanmış görünüyor.


Hele ki Ryan ile yüz yüze geliş sahnesi, gerilimin tepe noktası.

11 Kasım 2011 Cuma

who's affraid of virginnia wolf? / mike nichols

In 1967 years of Academy Awards nomineeted to be (also this is only film, who is nomineeted to every eligible category.)


  1. best actress // won

  2. best sup. actress // won

  3. best actor

  4. best sup. actor

  5. best director

  6. best picture

  7. best writting - previously media

  8. best art direction - black and white // won

  9. best cinematography - black and white // won

  10. best costume - black and white // won

  11. best editing

  12. best music - orig. score

  13. best sound

18 Ekim 2011 Salı

LP

17 Ekim 2011 Pazartesi,



Björk - Biophila, Homogenic

daft punk - prime time of your life

tracey thorn - it's all true

CD

15 Ekim 2011, Cumartesi



pink floyd - wall / DSOTM / WYWH 2011 remastered / discovery album re-issues

CD

16 Ekim 2011, Pazar






missy elliott - the cookbook

outkast - speakerboxxx / love below

télépopmusik - genetic world

hamam - film müziği

fugees - original classic albums - boundity / the score / booglet version

enya - the very best of enya







6 Eylül 2011 Salı

Neler yapıyorum?

Son zamanlarda hiç buraya uğramıyorum. Söz verdiğim yenileme/güncelleme çalışmalarını yapmıyorum. Blog kendi halinde, askıda unutulmuş elbise gibi bekliyor. Mevsim değişse de, o hala bekliyor. Bu tembelliği/aktifsizliği nereden buluyorum, neye borçluyum bilmiyorum. O sahne/modda olmadığım için belki bir şey yapmıyorum. Tümünü de değiştirme gücüm/çabam o anlık bir, iki saate sığmadığı için "tamamlanmamış bir süreklilik" hep devam ediyor.

Ama uzun süre; sanırım sonbaharın etkisi ile de evde olup, plak ve CD koleksiyonumu dinleyip, ilham alacağım.

Zamanla dvd film koleksiyonumu da sıraya koyup, sıra fotoğraf ve dijital müzik kısmına gelecek. Sonbahar'da kısa gezilere çıkıp, sararan ağaçları ve yaprakları fotoğraflamayı isterim. Hareketli geçen bir çok aydan sonra en güzeli bu olsa gerek. Biraz sakinlik, biraz huzur.

Bu yüzeydeki "dinginlik" sürerse, başka planlarım var.

Notlarımı fazla detaya ve özele girmeden tekrar buraya yazarım diye umuyorum.

Blog'ta yazmanın, kayda değer bir yazımın bir disiplin ve süreklilik gerektirdiğini biliyordum. Artık iPad'lerin de çıkması ile her şey daha kolaylaşırken, bu kadar fazla teknolojiye bağımlı olmayı istemiyorum.

Sıra kitaplarımı da okuyup, düzene soktuktan sonra buraya yazmaya gelir. Kim bilir...


(Özgün yazı, 6 Eylül 2011. Olduğu gibi burada yayınlama, 15 Nisan 2018.)


12 Mart 2011 Cumartesi

Lisa Cholodenko \ The Kids Are All Right (sinemada)

Ataköy, Ataköy Plus, 13 Mart 2011, saat 23:30 seansı.



Astoria Cinebonus, 13 Mart 2011, saat 00:15 seansı.

6 Mart 2011 Pazar

feist \ look at what the light did now (documentary)

Feist'ti iPod nano 3. nesil ile tanıdım. Sonra 1 2 3 4 vidyosu ile... Sonra The Reminder CD kapağı ile... Ve Sonra karşıda (Anadolu yakası) The Reminder plağı ile poz verdim. İlginçti; kim getirmişti bu plağı ve kim alırdı... Almak istediğim CD albümünü benden bir gün önce gelip, biri almıştı. Yazdı. Uzun zaman geçti ve ben burda CD albümü buldum. Bir süre sonra kaçırmadan ben aldım. Sonra gittim karşıda duran plağı da aldım. En çok onu aldığımda sevindim bu kadar... O kadar uzun, uzun süredir beklemişti... Ve birgün, bir meraklısı gelip onu aldı. Aynı gün Madonna albümlerine göz atarken Melody Gardot'ın 2 CD'li My One and Only Thill albümünü nereden aldım da, geri yerine koyayım derken; bu DVD-CD albümü gördüm/anladım/aldım. Bir daha da bırakmadım elimden... Feist'in "Look at What the Light Did Now" belgeseli benim için Feist'i biraz daha tanımama ve çok, ama çok sevmeme sebep oldu. İyi ki de yapmış tüm bunları... Meraklısına; kaçırmasın!

5 Mart 2011 Cumartesi

Darren Aronofsky \ Black Swan (sinemada)

Ataköy Plus AVM, saat 21:00, Salon 9...

Arthur Penn \ Bonnie and Clyde

2-3 Mart 20011 Çarşamba, Perşembe gecesi;



1967 yapımı bir film... Görüntüleri Azap Yolu kadar şahane... Ucuz numaralar yok; aksine Faye Dunaway çok iyi. Çok zarif. Aslında en iyisi Blanche rolü ile Estelle Parsons: mükemmel. İsmi gibi saflık akıyor. Finali ise anlatılmaz yaşanır... Zaten Oscar adaylıklarını harfiyen hak eden bir yapım. O Ford arabalar ile deli gibi araç kullanmayı isterdim. O yüzden Warren Beatty'yi çok kıskandım. Ayrıca dönemine göre açılış, kapanış sahneleri ile günümüzün ne kadar farklı olduğunu; değiştiğini. Eskiden nelere önem verilirken şimdi nelere önem verildiğini de ders çıkarabilirsiniz. İzlenmeli. Puan 4/5.

28 Şubat 2011 Pazartesi

Oscar 2011

"Geçen sene Ölümcül Tuzak ve Avatar yarışmışmış, bu yıl da Zoraki Kral ile Sosyal Ağ yarışıyormuş..." bırakın bu ayakları bi' ya. Avatar iğrenç bir filmdi. Süper pazarlamanın dışında ne verdi size! Bu yıl da en iyi 3 film Kral'ın Konuşması, Siyah Kuğu ve Çocuklar İyi filmleri. Azıcık sinemdan anlıyor ve birilerini kıçını yalamıyorsanız; bunu doğru dürüst söylersiniz. Belki büyük konuşuyorum ama The King's Speech ödülleri toplayacak. Diğer filmler özellikle Social Network, Fighter ve diğerleri bir iki ödül dışında avuçlarını yalayacak. Sabah sonuçlara bakar, daha rahat konuşuruz.. Aptal aptal konuşacağınıza yatın uyuyun. İyi geceler. Yarın "Natalie ile Colin ödül aldı, aaa" dersiniz...



Benim için en güzel ve şaşırtıcı süpriz En iyi Kadın Oyuncu ödülünün Natalie ve Annette verilmesi olur. Keşke de verilse. Tek temennim bu.

27 Şubat 2011 Pazar

Darren Aronofsky \ Black Swan (sinemada)

Ataköy Plus AVM, Salon 6, saat 23:30



--



Evet... Natalie de Oscar'ını alıp, güzel bir konuşma yapacak gibi. Annette mi Natalie mi? Bu yıl ki en güzel ikinci film bence. Sonuna doğru mükemmel bir kurgusu var. Müzikleri ve görüntüleri müthiş. Yazdım daha önce.



Bu filmi de en büyük salonda 20 kişi gibi izledik. Garip geldi... Umarım daha çok izlemeye gelen olur.

İzlenmesi gereken bir film... Sinema salonu çok iyiydi.

Tom Hooper \ The King's Speech (sinemada)

Ataköy Plus AVM, Salon 7, saat 11:15...



--



Colin, Oscar ödülü kabul konuşmasını yaparken biraz kekelese, güzel olmaz mıydı... Sanırım film yapsan ya da yönetsem; bu film gibi bir film yapmak isterdim. Eşit, insancıl ve eğitici. Son zamanda izlediğim en iyi filmlerden. Benim için ayrı bir yeri var...



Sinemada ne üzücü ki küçük bir salonda 6-8 kişi vardık sabah ilk seansında... Güzeldi genede...

25 Şubat 2011 Cuma

William Friedkin \ The Exorcist (Director's Cut)

Bir başka harikulade bir film... Bununla sanırım övünç duyabilirim. Bu filmi ilk kez 2003 yılında sinemada izledim.  Tüylerim diken diken oldu. En çok ürktüğüm, gerildiğim film oldu. Korkmadım pek ama daha çok ürktüm. Zaten tüm zamanların en ürkütücü filmi. Cidden muhteşem bir korku filmi. DVD hali yine bana az geldi. Sinemada izlediğimde Ezan sesi ve Irak sahneleri çok etkileyici gelmişti. Kızın zamanla değişmesi, odadaki eşyaların hareket etmesi. Efektler ve ses muhteşem. Ses o kadar iyi ki, şimdiki çoğu filmde o özen yok. Çok iyi iş çıkarmışlar. Şeytan'ın diyaloglarına daha bir dikkat ettim de, cidden üzerinizde baskı hissediyorsunuz. The French Connection en merak ettiğim film. Yönetmen de en sevdiğim yönetmenlerden sayabilirim. Hikayesi ve görüntüleri enfes. O sizi ürküten klasik müziği Jaws filmleri gibi duyduğunuzda hemen akla geliyor. Ve o dik merdivenler. 1973 yılında bunu sinemada izleyenleri merak ediyorum. Hele ki 40-50 yaşlarındaki o polis şefi gibi insanları... İlave edilmiş yönetmenin kurgusu hali bence daha güzel. Bir ara izleyin... Puan 5/5. Not: Posterine bayıldığım ve o yazı fontu ile mor regine de bayıldığım film ayrıca...

23 Şubat 2011 Çarşamba

Jonathan Demme \ The Silence of the Lambs

En sevdiğim yönetmenlerden biri Jonathan Demme. Sanırım 5/5 puan vereceğim. DVD halini izlediğimde o muhteşem final sahnesi biraz az geldi bana. Daha önce ilk izlediğimde ağzım açık kalmıştı... DVD'nin üstünde ilk kez keşfettiğim, kelebeğin üstündeki kuru kafa resminin yakın görünüşü var. Gerçekten harikulade bir film...

Jonathan Demme \ The Silence of the Lambs

En sevdiğim yönetmenlerden biri Jonathan Demme. Sanırım 5/5 puan vereceğim. DVD halini izlediğimde o muhteşem final sahnesi biraz az geldi bana. Daha önce ilk izlediğimde ağzım açık kalmıştı... DVD'nin üstünde ilk kez keşfettiğim, kelebeğin üstündeki kuru kafa resminin yakın görünüşü var. Gerçekten harikulade bir film...

21 Şubat 2011 Pazartesi

Mike Leigh \ Happy-Go-Lucky

Eğlenceli bir film. Karakter fazla iyi. Rahat. Hatta modern bir Pollynna mı demeli?



Aslında hayatı çok fazla ciddiye almadan, strese takılmadan; daha basit şeyleri es geçmeden, hümanist ve iyimser yaşayarak gayette mutlu olunabileceğini hatta bu mutluluğun başkalarını rahatsız bile edeceğini izleyebilirsiniz.



Ağzı genelde açık ya da gülümseyen Poppy, çok keyifli. Bana Sandra'nın All About Steve durumunu anımsatmadı değil. Ama bu biraz daha akıllı versiyonu. Sürücü hocası rolündeki adam çok iyiydi. Bugün araç kullanırken onun dedikleri aklıma geldi, daha dikkatliydim.



Senaryo çok, çok iyi. Filmi izliyorken, aslında ne kadar güzel diyalogların yer aldığını; bunu keyifle izlerken bu lafların bir yerlere gittiğini, bir şeyler anlattığını; eleştiri yaptığını da anlıyorsunuz. Biraz daha iyimser olmasa imiş, belki Oscar adayı olabilirmiş Poppy rolü. Ama beni eğlendirdi, güldürdü. Ondan örnek aldığım şeyler oldu.



Puan 3/5.

Blake Edwards \ Breakfast at Tiffany's

Dönemine göre oldukça ileri bir film. Hatta marjinal bile diyebiliriz...



Yıllardır hep kahvaltı yaptığı süper lüks otel ya da bir restoran sandığım; sonrasında Tiffany's Co. 'nun pahalı bir mücevher satan mağaza ismi olduğunu öğrendiğim; nedense tanıtımında hala süper lüks bir kahve/restoranda kahvaltı yaparken resmi/imajı yer alıyor (bkz: http://www.imdb.com/title/tt0054698/) Oysa Tiffany's içinde böyle bir şey yok. Filmde de böyle bir sahne yok. Varsa da söyleyin; ben tekrar izleyeyim.



Kadın ve Erkek oyuncular güzel. Çinli rolündeki erkek oyuncu da iyiydi. Kedi'ye bayıldım. Parti kurgusu vs. çok disiplinli olmuş. Ev görüntüleri çok iyi dekore edilmiş. Çok az duyulsa da müzik çok yerli yerinde ve tam kararında olmuş.



Komedi tarzında, başarılı bir film. Senaryosu da güzel. Hele ki bir birine ince laf sokmaları çok güzel düşünülmüş.

Onun dışında Audrey'in şimdiki 30 benden modelleri övgü aldığı günümüzde, filmde "sıska kalmış bu" diye ayıplandığını izliyoruz. Böyle sivri bir karakterin sevilmesi ve başarılı olması biraz da mutlu son ile bitmesi biraz da kapital sistemde kadın, erkek ve aşk mevzusunun gerçekliğine bağlıyorum.



Onun dışında çok abartıldığı kadar bir süper film durumu yok. Puan 3/5.

16 Şubat 2011 Çarşamba

Oscar 2011

İZLEDİĞİM FİLMLERİN BANA GÖRE SIRALAMASI...





EN İYİ FİLM:
  1. The King's Speech

  2. Black Swan

  3. The Kids Are All Right

  4. 127 Hours

  5. Inception

  6. Toy Story 3

  7. True Gift

  8. The Fighter

  9. The Social Network



EN İYİ YÖNETMEN:
  1. Tom Hooper

  2. Darren Aronofsky

  3. David O. Russel

  4. Joel ve Ethan Coen

  5. David Fincher



ERKEK OYUNCU
  1. Colin F.

  2. James F.

  3. Jeff B.

  4. Jesse E.



YARDIMCI ERKEK OYUNCU:
  1. Geoffry R.

  2. Christian B.

  3. Mark R.



KADIN OYUNCU: (İKİSİ DE ÖDÜL ALSA, NE İYİ OLUR)
  1. ANNETTE BENING

  2. NATALIE PORTMAN



YARDIMCI KADIN OYUNCU:
  1. HAILLE S.

  2. MELISSA L.

  3. HELENA B. C.

  4. AMY A.



ÖZGÜN SENARYO:
  1. THE KIDS ARE ALL RIGHT 

  2. THE KING'S SPEECH

  3. INCEPTION

  4. THE FIGHTER



UYARLAMA SENARYO:
  1. THE SOCIAL NETWORK

  2. TOY STORY 3

  3. 127 HOURS

  4. TRUE GRIT



SANAT YÖNETİMİ:
  1. THE KING'S SPEECH

  2. TRUE GRIT

  3. HARRY POTTER T.D.H. part 1

  4. INCEPTION



SES:
  1. THE KING'S SPEECH

  2. THE SOCIAL NETWORK

  3. SALT

  4. INCEPTION

  5. TRUE GRIT



ÖZGÜN TEMA MÜZİĞİ:
  1. 127 HOURS

  2. HOW TO TRAIN YOUR DRAGON

  3. THE KING'S SPEECH

  4. INCEPTION

  5. THE SOCIAL NETWORK



KURGU:
  1. THE SOCIAL NETWORK

  2. THE FIGHTER

  3. 127 HOURS

  4. BLACK SWAN

  5. THE KING'S SPEECH



GÖRÜNTÜ:
  1. BLACK SWAN

  2. THE KING'S SPEECH

  3. INCEPTION

  4. TRUE GRIT

  5. THE SOCIAL NETWORK



SES EFEKTI:
  1. INCEPTION

  2. TRON: LEGACY

  3. TOY STORY 3

  4. TRUE GRIT



ANİMASYON:
  1. TOY STORY 3

  2. HOW... DRAGON

  3. THE ILLUSIONIST







David O. Russell \ The Fighter

Sonunda, iki ay gibi bir süredir elimde olan filmi izledim. Mal ötesi karakteri canlandıran Bale zor tahammül etsem de, izledim. Ki büyük ihtimal ödül alabilir bu rolü ile. Melissa, Amy'den daha iyi. Amy o kadar ahım şahım değil hani. Filmin ortasından sona doğru film sizi alıp götürüyor. Yönetmenliği biraz da bana Riging Bull filmini anımsattı. o kadar hızlı değildi geçişler ama güzel devam ediyor. Senaryo güzel ama çok iyi değil. Boksör filmi bir sürü var. Bence şansı bir yardımcı erkek oyuncu da olur, sonra yönetmenlik ve kurguda. diğerleri fıs. Gerçi Melissa aralarında iyi olanı. Az görünse de iyi oynamış. Neyse izledim, kurtuldum. 90'larda takılı kalmayalım. Dönemi de çok iyi yansıtmış, kostüm, evler, mobilyalar vs. şeklinde. Puan 3/5. Mark içinse not: Adam kuzu gibi filmde. Boksör dediğin böyle mi olur? Demek ki olabiliyor.

14 Şubat 2011 Pazartesi

David Fincher \ The Social Network

Hızlı ilerleyişi bu buna bağlı kurgusu çok rahat izlenmesini sağladı. Güzel bir sondu... Jess'i beğendim. Justin en güzel oyunculuğu idi. En çok ta Andrew'i beğendim. Sanırım en iyi kurgu ödülünü alabilir. Diğerleri için fikirim yok. Puan 2/5.

12 Şubat 2011 Cumartesi

Lisa Cholodenko \ The Kids Are All Right

izleniyor...



--

devamı 13.02.2011 / 02:19



Oldukça güzel bir film. Aile ortamını, hele ki gay bir çiftin aile ortamını, çocukların yetişmesini anlatan bir film var mı? Ben ilk kez bunu izliyorum. Senaryo çok özgün. Zaten aklıma hep posterini gördükçe Sideways ve Juno geldi. Hep o iyi niyet, o sıcaklığı hissettirdi bana...



Annette, cidden çok güzel oynuyor. Bir kez daha hayran kaldım. Erkek gibi. Aile reisi gibi resmen... Kopyam hatalı olduğu için filmin yarısından sonraki orijinal sesleri duyamadım. Son bölümde kendi sesi ile şarkı da söylüyor sanırım.



Mark'ın rolüne bürünmesi ve bunu devam ettirmesi, o da iyiydi. Daha çok çıplak görsekte kendisini, o sahnelerde biraz utangaç kalmış.



Julianne biraz sade kalıyor. Sıradan gibi. Ama o olmazsa filmde olmaz, Annette'ta çok büyük bir yükseliş veriyor. Ve her iki cinse de hitap eden bir yapısı var.



Çocuklar da iyi. Yönetim ve senaryo güzel bir kere. Lisa yazmakla kalmamış, çok güzel yönetmişte. Sonlara doğru biraz yamulsa da, film güzel toparlıyor. On aday olsa idi, kesin En iyi Yönetmen adayı da olurdu.



Ben keyiflendim. Sinemada izlenecek güzel bir film. +18 üstü için tabii. Tavsiye ederim. Hem bol bol yemek ve organik bitkiler var... Gurmelere duyurulur :-)) Modern olduğunu iddia edenlere de.



Puan 4/5.





Not: En iyi Kadın oyuncu Oscar'ı için aklım karıştı. Annette verilirse -ki içimden öyle geliyor; çok iyi bir oyunculuğu var. karaktere geçişleri, tepkileri, müthiş- şaşmam. Natalie'de çok şahane. -bir balerin olmakta kolay bir şey değil.- O da çok iyi... Bakalım akademi ne diyecek. Ama Annette ödül verilmezse, sanki biraz ayıp olacak artık. Çok başarılı bir oyuncu olduğu inkar edilmez ama bunu ödüllendirmek lazım. Çok bekledi kadın.

9 Şubat 2011 Çarşamba

Ethan Coen & Joel Coen \ True Grit

Filmi 3 parça şeklinde izliyorum. Önceki gece izlemeye bşladım, uykum geldi, bıraktım. Dün gece izlemeye devam ettim, uykum geldi, bıraktım. Bu gece bitirmeyi planlıyorum.



Şimdiye kadar ki izlenimim; sanırım küçük kız en iyi yardımcı kadın oyuncu ödülünü alacak. (tüm adayları izlemedim ama. filmin çoğunu bu kız yürütüyor.) bir de görüntü ve sanat yönetimi çok iyi. gerçekten bir kovboy kasabasında yaşıyorsunuz izlenimi veriyor. jeff bridges'i ise hiç beğenmedim.



devam - 10 Şubat 2010, 01:06.



Evet filmi izledim, bitti. Son bölüm, filmin esas kısmını oluşturuyormuş meğer. Jeff'i neden beğenmedim; sesi çok rahatsız edici. Gene geçen sene olduğu gibi ayyaş birini canlandırıyor. Bu kez kovboy sadece. Rolüne yakışıyor, hoş bir havası da var ama bu kez olmamış. Geçen sefer filmi o götürüyordu, ödül aldı. Bu sene Colin çok daha iyi ve filmi de o götürür; bence kesin Oscar ödülünü Colin alacak. Başak kesinlikte True Grit, Inglours Bastered gibi sadece bir belki iki ödül ile geceden ayrılacağı. O da En iyi Kadın Oyuncu. Küçük kız filmi götürüyor ve Helena Boham'da daha iyi. Beiki ses ya da ses efekti ve görüntü ödülü de alabilir. Kostüm tsarımı da çok iyi. Filmin son bölümünde müziklerde bir hayli ön plana çıkıyor. Gerçi son bölüm biraz No Country fo Old Men çöldeki hesaplaşma sahnesini anımsattı bana ama Coen kardeşler işte. Kara mizah, kara dram, size keyifle gösteriyorlar. Beğeni size mahsus. Benim puanım 3/5.



Sırada Social Network ve The Fighter kaldı.

Ama The King's Speech için En İyi Film, Yönetmen, Erkek oyuncu, Yardımcı Erkek oyuncu Oscar ödüllerini alacağı bana göre kesin gibi. Rush ile Colin filmin esasları.



Son dip not, Matt Damon En iyi Yardımcı Erkek oyuncu olabilirmiş, ben iyi buldum performansını. Kısa süe görünse de bana Milk filmindeki Josh Brolin'i anımsattı.



Sanırım Coen'lerin en sevdiğim filmi Fargo ve No Country for Old Men olarak kalacak.

3 Şubat 2011 Perşembe

Tomm Moore & Nora Twomey \ The Secret of Kells

Beklediğim kadar mükemmel değildi. Ama çizim ile yapılmış ve hareketli kurgusu ile mistik, feodal zaman, büyülü bir tınısı vardı. Gene de güzeldi. Değişikti. Ama UP cidden başka tabii ki. Puan 3/5. Ayrıca müzik ve şarkı "Panger Ban" çok hoştu... Bana Pan'ın Labirenti'ni anımsattı.

31 Ocak 2011 Pazartesi

Josept Kosinski \ TRON: Legacy in 3D

Güzel efekler, güzel motor yarışları, aerodinamik dizaynlar ve güzel bir aksiyon. Daft Punk'ı sinemada dinlemek için bile değerdi. Bilindik hikaye. Onun dışında yenilik ne var; robot dizaynları ve geçişli saydam katlar, bölmeler, kıyavetlerdeki flaşör çizgiler özgündü sanırım. Sayısal çizgileri izleme (bkz: WALL-E), oyunun içinde olma, disk taşıma; erkek, kız ve baba üçlüsü için (bkz: Matrix), Disk savaşlarında yenilenin camdan gibi paramparça olması (bkz. Terminatör 2) Kötü adam Rinzler (bkz: Yıldız Savaşları, Bölüm 1) Ordu geliştirilmesi (bkz: Yıldız Savaşları, Bölüm 2) çok benzerdi. O çizgilerde ilerlemeler bana Motorola Rarz cep telefonu tuş takımını anımsatı bi de. CLU çok iyidi. Jeff olmamış pek. Michael Sheen o kadar makyaj ve efekt ile çok zayıf olmuş. Sam ve Q en iyileri. Kelenin tepesine çıkması ve devamı da; The Dark Knight'ı anmadan geçmeyelim... Puan 3/5.

29 Ocak 2011 Cumartesi

Tom Hooper \ The King's Speech

Evet bir hafta boyunca erteleye erteleye sonunda filmi izledim.



Benim Türkçe çevirim ile "Kral'ın Konuşması" -hem konuşabilme, hem ulusa sesleniş konuşması anlamında- güzel bir film, güzel bir yönetim, güzel bir erkek oyuncu; yardımcı erkek oyuncu ve yardımcı kadın oyuncu. güzel bir sanat yönetmenliği, güzel bir kurgu, güzel görüntü ve kostümler. Ses miksi iyi. Bitiş tema müziği çok hoş...


Bence en iyi film, en iyi yönetmen, en iyi erkek oyuncu, yardımcı erkek oyuncu kesin alır! En iyi yardımcı kadın oyuncu yüksek ihtimal.


Belki en iyi özgün senaryo -the kids are all right almazsa- , en iyi kurgu, en iyi görüntü -inception belki dedirtiyor- ödüllerini de alır.


Kesinlikle sinemada izlenecek, çok keyifli bir film. Komikte yer yer.


Kral'ın Konuşması çoğu kişiyi rahatlattığı gibi, size de iyi gelecek. Puan 5/5.





Darren Aronofsky \ Black Swan

Posterini gördüğümde iTunes trailes'ta etkilenmiştim. Bazen öyle oluyor vuruluyorum bazı şeylere ilk görüşte.
Tanıtımını izlediğimde ve yönetmenini duyduğumda dudak bükmüştüm.




Oysa şimdi, az önce "Black Swan"ı izledim. Tek kelime ile mükemmeldi.
Natalie Portman oyunculuğunun zirvesinde. İzleidğim en başarılı hali. Yönetmeni, oyuncuları ve az çok baleyi de biliyorum.
Swan Lake müziğini de bundan 2 ay öncesinden dinledimdi; William Orbit'in yeni albümünde. Ona da vuruldumdu...


Yönetmenlik de çok iyi olmuş. Yönetmeni her ne kadar beni uyuz etse de bu sefer en az uyuz olduğum filmi olmuş.
Bir balerine eşlik eden balet gibi bize sunuyor filmi. Natalie ile beraber dans ediyor.


Cidden final ve finale doğru ağzım açık kaldı. A Beautiful Mind'tan beri izlediğim en güzel 2'li kişilik oyunuydu.
Sonundaki o tüylü şık dizaynlar insanı hem keyiflendiriyor hem hafifletiyor.
Artık gidebilirsiniz, "rahatladınız" diyor sanki bitiş...


Cidden mükemmel bir başlangıç olmuş Hem Natalie için hem Darren için.
Premium sınıfa hoş geldniz...


Ayrıca Vincet Cassel'i cool'lu ve yakışıklılığı karşısında öpüp, ısırasınız, Mila Kunis ilekol kola girip partiye gidesiniz geliyor. Puan 4/5.





26 Ocak 2011 Çarşamba

Oscar adayları 2011 (ve benim ruhsuz halim)

Kısa kısa adayları ve benim düşüncelerimi belirteceğim;



  • 127 saat filmi için James Franco'yu En iyi Erkek Oyuncu hiç düşünmemiştim. En iyi Film adayı için de. İlk izlediğim TV açıklamasına baktığımda aklıma gelen bu. Hilary Swank bu sene aday değil diye sevindim. Kara bahtı gibi olmuştu A. Bening için. İllüzyonist en iyi animsyonu alamayacaksa da aday olmuş. Çok sevindim. Ejderhanı Nasıl Eğitirsin'i bekliyordum; ama Oyuncak Hikayesi 3'te En iyi Film adayı da olmuş. Pes artık. O kadar iyi değildi.  Up gibi işte. C. Bale sonunda Oscar adayı. Amy Adams gene aday... galiba bayılıyorum bu kıza. Mo'Nique dünya tatlısı... Zayıflamış geldi bana izlerken... Ha bir de İnception sonunda En iyi Film adayı olmuş, 10 filme çıktıktan sonra sayı... The Dark Knight'ta çok kolay ilk ona girerdi, harcadılar filmi buna hala üzülüyorum...



İlk izlenimlerim bunlar TV tanıtımınız ileyince. Gellim Oscar'ın resmi sitesindeki listeye.


EN İYİ FİLM: Black Swan, The Fighter**, Inception*, The Kids All Right, The King's Speech**, 127 Hours*, The Social Network**, Toy Story 3, [buraya kadarkileri duydumdu. * olanları izledim. ** olanları da izleyeceğim.] True Gift, Winter's Bone. [bu ikisi hakkında pek bilgim yok.]


EN İYİ ERKEK OYUNCU: Favori sanırım Colin. Ödülün de o alması bekleniyor. İzleyip yazacağım yorumu. J. Franko fena değil. Ama ödül alacak kadar (ya da verilecek kadar) iyi değil. Şimdiye kadar ki işlerine göre ve filmi tek başına götürmesi adına değer bence. Javier için aday olabilir fısıltıları duymuştum. Jesse merak ediyorum. Diğerlerini bilmiyorum şu an.


EN İYİ YARDIMCI ERKEK OYUNCU: Bale'i duydumdu. Oscar'lık biriş yaptığına inanmak güç olsa da, izleyip yorumlayacağım. G. Rush merak ediyorum. M. Rufallo da sonunda Oscar adayı. Onu da duymuştum olabilir diye. Diğerleri gene bihaberim.


EN İYİ KADIN OYUNCU: Jennifer ve Michelle dışındakileri duymuştum. Michelle'in tekar aday olmasına sevindim. Brokeback Mountain'den beri kendini geliştirmesine sevindim. Favori (artık Oscar alsın denilen) A. Benning galiba. Gerçi daha posterini ve fragmanını izler izlemez beni en çok etkileyen ve merak ettiğim film Black Swan oldu. Yönetmeni de en nefret ettiğim drama/trajedileri yapan Darren. Bakalım...


EN İYİ YARDIMCI KADIN OYUNCU: Favori Melissa Leo galiba. Helena ve Amy'yi duydumdu. Diğerlerini bilmiyorum.


EN İYİ ANİMASYON FİLMİ: Evet bu dal hakkında konuşabilirim. Çünkü hepsini izledim. Sıralamam Toy Story 3, Dragon / İllusionist. Hepsi çok şey anlatmak istiyor ama en konu dağılmayanı Dragon. En uzun ve güzeli Toy Story 3. Ki ödülü de o alacak. En iyi çizgi film o şimdilik bu yıl. İllusionist yerine Despicable Me bekliyordum, ama o da çok konusu dağınık bir film. İllusionist aday olmasına sevindim. Çok başka bir film bu. Meraklısına ve yetişkinlere yönelik ve çok güzel bir çalışma. 2 D ama bambaşka işte. Bellivelle'de Randevu kadar iyi değil tabii.


EN İYİ SANAT YÖNETİMİ: Harry ve Inception'ı izledim. Alice ya da King's Speech dönem filmi şeklinde daha uygun olur herhalde. Diğerlerini bilmiyorum.


EN İYİ GÖRÜNTÜ: Inception güzeldi. Geniş caddeler, gökdelenler. Kar macerası. Diğerlerini izlemedim. Fikrim yok.


EN İYİ KOSTÜM: Alice versiyonu hem 1 milyar izlenme rekorunu aşması hem de diğer adaylıklar ile Oscar'da parlayacak türden bence. Makyaj, kostüm, sanat yönetmenliği alabilir diyebilirim. King Speech'i te olabilir. Diğerlerini bilmiyorum.


EN İYİ YÖNETMEN: Beklediklerim Darren ve David F. 'di. Coen kardeşler bu yıla bir film daha yetiştirmişler. Umarım bir A Serious Man daha yapmazlar...


belgesel kısmını anlıyorum, tamamen bihaberim.


EN İYİ FİLM KURGUSU: 127 Hour ahım şahım değil. Diğerlerini izlemedim. Fikrim yok.


yabancı dilde en iyi filmi de atlıyorum. Bu adaylığa Türkiye Bal ile katılamadı. Bal çok güzel bir film. Çok çok basit. Ama sanatsal.  kadar da yüksek beklenti getirecek kadar  da değildi.


EN İYİ MAKYAJ: Alice olmayacak ta kim olacak. Tüm yıl J. Depp'i gördüm sağda solda The Hatter olarak. Ha ha, Alice aday değilmiş. Fikrim yok açıkçası. Hiç birini izlemedim.


EN İYİ MÜZİK (TEMA MÜZİĞİ): 127 Hours güzeldi. Bence alır. A. R. Rahman sert müzik yapmış bu kez. Inception da güzeldi. Dragon fena değil ama ben beğenmedim. Diğerlerini bilmiyorum.


EN İYİ ŞARKI: Yazdımdı, Dido film biterken cidden yüreğinizi serinleten, ferahlatan sesi/şarkısı ile filmi noktalıyor. Ama o kadar da iyi bir şey değildi o. Diğerlerini bilmiyorum. Açıkçası Dido'ya şaşırdım. Daha iyi şarkıları var ama bu şarkı ile Oscar adayı olmuş, garip...


EN İYİ KISA ANİMASYON: Day & Night müthişti. Pixar'in şimdiye kadar izlediğim en güzel kısa filmi. Süper! Diğerlerini izlemedim ama favorim bu.


en iyi kısa canlandırma çizgi film için fikrim yok, atlıyorum.


EN İYİ SES KURGUSU: Teknik dallarda Inception için şans tanıyorum. Toy Story de güzeldi gerçi. O çılgın bebek, olamaz gene hatırladım... Diğerlerini bilmiyorum. TRON var bi de. Onu da izlemek istiyorum. Daft Punk var içinde :-))


EN İYİ SES (MİKSAJI): SALT var, inanmıyorum... Inception tekrar... Diğerlerini izlemedim. Fikrim yok.


EN İYİ GÖRSEL EFEKT: Eh gözüm kapalı Inception derim. Matrix'ten bu yana heyecanlandıran yeni bir şeyler vardı. Kalkıpta Iron Man 2 demem herhalde. O ne salak bir filmdi ya. Tüm zamanların en kötü devam filmlerinden... Harry o kadar iyi değil. Inception Harry'den iyi mesela. Diğerlerini izlemedim.


EN İYİ UYARLAMA SENARYO: Kitaplarını okumadım maalesef hiç birinin. Ama 127 Hours aslına göre biraz değişik, Toy Story 3 ise ilkine göre geliştirilmiş halde. İlkinden türetilmiş yan roller ile geliştirilmiş hali yani. Diğerlerini izlemedim.


EN İYİ ORİJİNAL SENARYO: Inception güzeldi. Özgün bir teknik. Hep hafızalardan bir şeyi silip atmak üzerine gidilirken, o rüya içine birtohum ekmekten bahsetti. Bence çokta iyi geliştirdi bu zamana kadar kendini. Diğerlerini izlemedim. Galiba favori Kid All Right. 








Son not: Bu yıl Oscar ödülleri en heyecansız, en tahminsiz yılım. Hem kaliteli film kıtlığığından hem ilgi çekici film olmamasından hiç merakım yok. King Speech, Social Network ve Fighter'ı izleyeceğim. En çok Black Swan'ı merak ediyorum. Inception'ı sinemada izledim zaten. Başka, başka da bir şey yok. Adele'nin 21 albümü de bitti. Onda da beğendiğim güzel şarkı pek yok. Makyaj espirisi bilerek yapıldı. 








24 Ocak 2011 Pazartesi

23 Ocak 2011 Pazar

Danny Boyle \ 127 Hours

Beklediğimin aksine (aksiyon, macera ve daha çok görsel) daha karamsar, klasfobik ve sıkıntılı geçen bir film. Ama güzel. Yer yer "flashback" şeklinde eskilr ile hesaplaşmalar, yalnızlığın vermiş olduğu paranoya hissi ve en sonundaki "kurtulma" isteği dikkat çekiciydi. James Franco fena değil. Çokta iyi değil ama. Orta halli bir film. Filmin çoğunda 3şert gösterilmesi ve hızlı yaşamı bana hep Madonna \ Ray of Light vidyosunu anımsattı. Müzikler hoş. Dido'nun sonunda şarkısı ile gerginliğinizi, biraz huzura bırakıyorsunuz. Aşırı benciliiğin ve dikkatsizliğin nelere sonuç verebileceğini ve hayatın nasıl basit şeyler için var olunabildiğini hatırlatıyor. Puan 3/5.

6 Ocak 2011 Perşembe

Arada

Ne yapıyorum?



Bilgisayarımın adaptör aksesuarında sorun yaşıyorum. O yüzden bilgisayar pek kullanamıyorum.



Tevo Howard featuring Tracey Thorn "Without Me" single'ni,

Anjelika Akbar "Raindrops by Anjelika" ve "İçimdeki Türkiyem",

Joss Stone "Mind, Body & Soul",

The Black Keys "Brothers"



ve The Beatles "Red Album" and "Blue Album" albümlerini dinlemeye çalışıyorum.



ALES Bahar dönemi için çalışmaya başladım.



Bir yandan kitap okumaya çalışıyorum.

Film, dergi ve konser derken... zaman geçiyor.

1 Ocak 2011 Cumartesi

redd şarkıları - #1

aslında neden "seni buldum (softcore)" bir numara diyebilirsiniz... O kadar güzel bir performanstı ki, redd'in en güzel hali idi.
berke elektrik gitar soloları olsun, mandolin olsun; nasıl raikalar yaratıyor vidyoyu sizde izleyip şahit olabilirsiniz.

ayrıca bis olacağını 2. bölüm listesinden bildiğimiz üzre doğan'ın hadi bize müsade demesine çok güldük.
o kadar naz olacak elbette. başımız üstünde yerleri var. bir döndüler, pir döndüler...

berke özgümüş, konserde baba olmak üzere idi. her halde artık baba olmuştur. kendisini tebrik edelim. sağlık ve sıhhat dileyelim.

bir numarayı benim redd'i daha da çok sevmemi sağlıyan şarkı olarak seçiyorum.
güneş'in yorumunu dinleyerek yeni yıla girsem de, şimdi seni buldum (softcore) çalsın.

ve bir itiraf koserdeki çoğu kişinin fotoğraf makinasında yer kalmamış bu son şarkıyı kaydetmeye.
iyi ki yanımızda çekim yapan babylon kameraları eksik bir kaç kısım (berke'nin konuşması ve vd.) ile çok güzel kurgulamışlar.
aklıma daltonlar'ın tıngır mıngır halleri gelse de, elleri sağlık berke hatipoğlu.

konuklara gelince: diyecek laf yok. özge olsun, aylin olsun, yuri olsun, bir geldiler, pir geldiler...
iyi ki sizin yörüngenizdeyim. 
iyi yıllar!


#1: prensesin uykusu (PÇVB hali)
#2: güneş - while my guitar gentle wraps
#3: redd - seni buldum (softcore)

Blade Runner 2049

yazıyı buraya yazma: 14 Mayıs 2018. / son düzeltme: 29 Mayıs 2018. Uyarı: -- Yazı sonunda küfür var. -- Sürpriz bozucu detay, sanırım yo...