Suicide Squad

Film yorumu. 18 Ağustos 2016.

— Spoiler / Süprizleri bozabilecek açıklama içerebilir —

Filmi tanıtımında görüp meraklandığım Harley Quinn karakteri için izledim. Film Batman vs Superman filminden sonrasında geçiyor. Filmde açıkça bir başrol karmaşası var. Bir grup olmaktan çok bir önder ve onun etrafındakilere odaklı. Enchantress karakteri daha yoğun ve filmde en beğendiğim tip oldu. Ardından Deadshoot. Sonra Harley Quinn. 

Belki olur da En yardımcı roldeki kadın oyuncu performansı dalında Oscar adayı olur deniliyor ama hiç şansı yok. Oyunculuk adına değil pek, daha çok filmin kurgusu için. Film, fragman tanıtımındaki gibi sanki flashback yaşarmış gibi kısa bölümler halinde hikayeyi anlatma derdinde. Bu da olan biteni kavramakta zorluk yaratıyor. Ve filmden belirli bölümler izliyoruz. Bunlar olmuş, ama biz sonrasını izliyoruz. Bu yüzden roller makasla kırpılıp, renkli harfler ile yazılan yazı, cümle gibi duruyor. Renkli, cafcaflı ama her biri başka yerden. 

Ha, Viola Davis yine basit film rol olsa da gayet iyi oynuyor. Onu da beğendiğimi belirteyim. Başka, tanıtımları, müzikleri çok süslü ve parlak neon ışıklı ama devamı yok. 

O parlaklık maalesef sadece eğlenelim, IMAX salonunda keyiflenelim üzerine.

Suicide Squad

Film yorumu. 18 Ağustos 2016.

— Spoiler / Süprizleri bozabilecek açıklama içerebilir —

Filmi tanıtımında görüp meraklandığım Harley Quinn karakteri için izledim. Film Batman vs Superman filminden sonrasında geçiyor. Filmde açıkça bir başrol karmaşası var. Bir grup olmaktan çok bir önder ve onun etrafındakilere odaklı. Enchantress karakteri daha yoğun ve filmde en beğendiğim tip oldu. Ardından Deadshoot. Sonra Harley Quinn. Belki olur da yardımcı kadın oyuncu dalında Oscar adayı olur deniliyor ama hiç şansı yok. Oyunculuk adına değil pek, daha çok filmin kurgusu için. Film, fragman tanıtımındaki gibi sanki flashback yaşarmış gibi kısa bölümler halinde hikayeyi anlatma derdinde. Bu da olan biteni kavramakta zorluk yaratıyor. Ve filmden belirli bölümler izliyoruz. Bunlar olmuş, ama biz sonrasını izliyoruz. Bu yüzden roller makasla kırpılıp, renkli harfler ile yazılar yazı, cümle gibi duruyor. Renkli, cafcaflı ama her biri başak yerden. Ha, Viola Davis yine basit film rol olsa da gayet iyi oynuyor. Onu da beğendiğimi belirteyim. Başka, tanıtımları, müzikleri çok süslü ve parlak neon ışıklı ama devamı yok. O parlaklık maalesef sadece eğlenelim, IMAX salonunda keyiflenelim üzerine.

Örümcek ağındaki kız

Yorum iki, 08-04-2016

Kitabi okuyup bitirdim. Genel kanı, kitabı yüzde altmış gibi beğendim. Beğendim değil de başarılı buldum diyelim.

Ilk yorumu yazdıktan sonra annem vefat etti. Oluşan arada ve kitapta geldiğim yere göre, uzun süre devam edemedim. Çok belli temalar ile ileride oluşacak olayları önceden belirttiği için pek heyecanlanamasamda; çok saçma şekilde işi çizgi filmlere dayandırmaya varması ile öfkem tavan yapmış; saçmalığın daniskası demiştim... Şu bir gerçek ki ilk iki kitabin yarattığı ana rol Lisbeth bu kitapta yan rolde. Ve olmasa da olur edası ile ilerliyor hikaye. Tek güzel kısmı daha çok Vintage Point filmi gibi ya da The Matrix gibi bir aksiyon sahnesi olması. Kitabin en iyi kısmı bu. Sonra bir de Agust ile Lisbeth'in beraber olduğu sahne. Uzun uzun başlarda anlatılan baba ve trafik ışıklarındaki resim kısmı çok kolay açıklanıp, geçiştiriliyor.

En gülüncü de çizgi filmlere dayandırma temeli ve zıt kız kardeş karakterini Batman filmlerindeki Poison Ivy kıvamında betimlemesi ve Sin City'deki alımlı kadınlar gibi anlatması...

Hayal gücünü daha orjinal fikirlere bırakabilirmiş. Zoraki bir devam romanı yazması; önceki kitapları okuyan ve ABD yapımı filmini izleyip, sevip beğenen kitleye arka sayfadaki samimiyetsiz porte fotoğrafı gibi gereksiz gelmezdi.

Lisbeth Salander güzel bir karakter. Yaptıkları, feda edip uğruna savaştıkları bir dizi mayetine dönüştürülüp saçma sapan Marvel sinema filmleri gibi unutulup gitmeye değer değil bence. Tersine örnek alınıp, yüceltilecek biri.

Orumcek agindaki kiz

Orumcek agindaki kiz kitabi icin yorum:

19 mart 2016.

Su anda sayfa 175'e geldim. Tr tercumeye gore; bu kitabi yazan yazar oldukca populer biri olmak icin ya da populer bir hikaye yaratabilmek icin heyecanla (heyecan dolu bir aclikla) hikaye/yi anlatiyor. Hikaye oldukca agir ilerleyip, farkli farkli karakterlerden az az anlatarak, birden bunlari bir (mutlak, on gorulebilir bir noktada) ortak olayda bir araya getirmeye calisiyor. Begenim sifir. Kurgu istedigim gibi degil. Eski kitaplardaki okurken aldigim keyif yok. [Eski kitapta okurken yag gibi kayan  hikaye, harika kurgu yok. Bu kitaptaki kurgu zorlayici, bir olay; bir kac karakter ile birlikte hareketlendirilip, sahlanmaya calisiliyor ama maalesef sismeye calisan bir balon gibi yerinde sayiyor.] Mikael karakteri eski izlenimini uyandirdi. Lisbeth olmamis. Cok agir ve karanlik. Erika normal. Harriet ve Vagnar ailesi eskiden animsatma diye yer verilmis, gereksiz dahil edilmis. En buyuk problem ucuncu kitap ile biten Lisbeth'in macerasi ve babasi ile sorunu ve devlet davasi sonrasinda ne olabilir sorusu icin yeniden canladirma yaratip bir macera kurulamak cok, cok sacma. Ucuncu kitabi cok zoraki ve sikilarak okumustum. Ikinci kitabin verdigi inanilmaz harika kurgu ve hikaye anlatimimdan sonra ucuncu kitap beni cok germis ve hayal kirikligina ugratmisti. Fakat dorduncu kitap ucunku kitapdan da kotu. En azindan sayfa 175'e kadar ki kisim boyle.

2016 OSCAR favorilerim

EN İYİ FİLM;

1. Spotlight -- Bütünlük olarak bu film. Ama Revenant'ta çok yakın.
2. Revenant
3. Mad Max - Fury Road
4. Big Short
5. Room

EN İYİ YÖNETMEN;

1. George Miller - Mad Max - Fury Road -- Film kategorisinde daha çok ekibin yönetimi tercih edileceğinden bu film. Revenant'ta çok iyi.
2. A. J. Innaritu - Revenant
3. Tom McCarthy - Spotlight
4. Adam McKay - Big Short
5. Lenny Abrahamson - Room

EN İYİ ERKEK OYUNCU; (Matt Damon'ı katmazdım)

1. Leonardo DiCaprio - Revenant -- En iyi erkek oyuncu olduğu için. Cidden.
2. Eddie Redmayne - Danish Girl
3. Bryan Castron - Trumbo

EN İYİ KADIN OYUNCU;

1. Brie Larson - Room -- Çok az farkla Cate Blanchett'ten önde diyorlar. Filmde esas ön planda olması avantajı. Yoksa ahım şahımı yok.
2. Cate Blanchett - CAROL -- Çok iyi.
3. Jennifer Lawrence - Joy -- Sanki artık kendini tekrar ediyor izlenimi veriyor. Ama yine de iyi yönetilip/ oynanılmış bir kadın oyunculuk var. Ama film kötü.
4. Saiorse Ronan - Brooklyn -- Çok güzel bir aşk filmi. S. Ronan'ı da kendini geliştirmesi adına çok beğendim.
5. Charlott Rampling - 45 Years

EN İYİ YARDIMCI ERKEK OYUNCU;

1. Sylvester Stalone - Creed -- Şaka filan değil. Gerçekten düzeyli, Baba kıvamında edepli bir yardımcı oyunculuğu var. Filmi götürüyor. Tavşanın suyunun suyu ama yine Rocky işi biliyor. Film fena değil ama toy -çok toy- siyahi erkek oyuncu, Erkek Oyuncu dalına ben almazdım.
2. Mark Rylance - Bride of Spies -- Bu tar filmlerin ne zamana kadar kaymağını yiyeceksiniz? Bıkmadınız mı nazi, savaş filmi yapımlarından?
3. Mark Rufallo - Spotlight -- Bu yıl en beğendiğim performanstı
4. Revenat - Tom Hardy
5. Big Short - Christian Bale -- Çok kısa olsa da, inandırıcılığı var. Ve film ile bağlantılı yan rolü var.

EN İYİ YARDIMCI KADIN OYUNCU;

1. Rooney Mara - CAROL -- Tek kelime ile muhteşem. Performansı uzun süre sonra bana Brokeback Mountain'ı hatırlattı. Fazla diyaloğu olmadığı için ve daha ikinci planda kaldığı için az fark ile ödülü Alicia Vikander'e kaptırablir. Ama Rooney Mara cidden hırslı, seçici ve çok iyi bir oyuncu. L. SALANDER performansı tek atımlık kurşun değil bunu çok kısa sürede gösterdi.
2. Alicia Vikander - Danish Girl  -- Bu yıl en beğendiğim kadın performanstı, CAROL'u izleyene dek.
3. J. J. Leigh - Hateful Eight
4. Kate Winslet - Steve Jobs
5. Rachel McAdams - Spotlight

EN İYİ SENARYO - ORJİNAL (S. O. Compton filmini henüz görmedim)

1. Inside Out
2. Ex Machina

EN İYİ SENARYO - UYARLAMA;

Hiç birinin kitabını okumadım ama yarış başlarken daha Steve Jobs diye konuşulması ve ardından sinemada görmem ile güzel (ve sinir edici) bir kitap senaryo uyarlamasında nasıl katledilir onu gördüm.

EN İYİ GÖRÜNTÜ

1. E. Lubezki - Revenant

EN İYİ KURGU

1. Hank Corwin - Big Short