31 Mayıs 2010 Pazartesi

Orient Expressions - Divan

Kime niyet, kime kısmet... Benzincilere bakma şansım olmadı ama Media Markt Beylikdüzü, CarrefourSA Haramidere ve Ataköy Atrium'da da, Özlem Tekin'in 5. albümü yoktu. Bende daha önce Power Club'tan indirip, çok beğediğim Orient Expressions'ın ilk albümü "Divan"ı satın aldım. Aklımın bir köşesinde duracağında, masamın üstünde dursun...



Özellikle "Kerkük Divanı" kaydı çok canımı yakmıştı 2006 zamınında... Şimdi dinlerken o geldi aklıma... Olsun...
5 üzerindne 4 diyebilirim. Gayet güzel, elektronik, Doğu vokalli; ki tamemen Kürt vokalleri de var, jazz soslu; World Fusion kategorili, anlamayana Madonna "Frozen" gibi kaliteli ve özgün şarkılar içeren Doublemoon'un enfes albümlerinden biri diyelim.


iTunes US'te "Istanbul 1:26 A.M." kaydının 12 farklı miksi ile ayrı bir yayımı da varmış... Kıskandım ama şimdi...


Neyse yarın Kozyatağı ya da Kadıköy Seyhan Müzik'te Kraliçe 5. Özlem'i aramaya devam... Tanrım ne çılgınlık...



Not: * PowerClub'ta satılan birici şarkı "intro", Orijinal CD'deki intro değil. Kimin olduğu ve adının ne olduğu ise belirsiz bir "keman ve piyano solo" çalışması...

Özlem Tekin - 109876543210

Dün gece aklıma dank etti... Yarın gidip, alacağım albümünü dedim. Daha önce Afyonkarahisar YKM'de  almaktan vazgeçttim di, geçen yaz da Bakırköy Galleria'da... İçinde beğendiğin 2-3 şarkı var, ne yapacaksın alıp demektendi vazgeçişlerim... Dün Tek Başıma albümünü diledim baştan sona. Ne kadar basit bir şey bu ya demiştik 2002 yılıda yayınlandığında; böyle pop mu olur, Britney gibi diye... Şimdi ne kadar beğeniyor, evet basit pop bu işte; gayet yalın ve olması gerektiği kadar diyorum.



Aynı sert ritmde basitlik 5. albümde de var. Ve Özlem'in en iyi çalışmasından biri. Belki de en iyi albümü. Metal-vari bir tarz var. Hep kendisinden beklenilen sound'ta...



Bugün Beylikdüzü D&R'dan alırım dedim albümü ama arayıp sorduğumda; albüm bir İzmir Bornova'da varmış ellerinde. Oldu mu şimdi? Nerde var başka müzik market! Bir benzinci dükkanı olabilir mi? Ama bu kadar eski albümü ne yapsınlar, geri vermişlerdir. Ataköy'de ya da Bakırköy'de var mıdır? Onların da telefonları yok yanımda... Aha, Media Markt! Tek Başıma'yı ordan almıştım galiba... Bir daha gitmeyecektim oraya oysa; ama neyse Özlem için bir uğrayalım iş çıkışı...



(Albüm ismini, Gezegen X şarkısındaki geri sayım nakaratından alıyor. Belki de bu albüm Özlem'in son çalışması olacaktı... Alternatif olarak albüm adını Kraliçe 5. Özlem koymayı düşündüğünü ve son anda vazgeçip, geri sayım nakaratından hoşlandıklarından; bunda karar kıldıklarını okumuştum bir demecinde Özlem'in... Kırmızı kapaklı, gümüş baskılı tasarımda çok şık duruyor. Bir serserilik, isyankarlık ve uzay havası var...)



Geçen Göksel'in Hayat Bir Rüya... gibi albümünü alırken, aklımdan geçirdim di, 5 yıl oldu Özlem galiba müziğe küstü diye düşünürken, baktım Bana Bir Şey Olmaz diyor... Olmaz tabii... Heyt yılların asi Özlem'i...

Aşk her şeyi affer mi; unuttum gitti bu ayrılığı...

Son...

Twit, zwit, sweet; hemen belirteyim şu an itibari ile ahududu mu da mastered yaptım. Artık FarmVille son deme anı... (Yaşasın double harvest weekend!)

30 Mayıs 2010 Pazar

Sona 1 kala...

Ahudududa mastered olmak için son 4400 hasat. Böyle bir dizi yok muydu? Sonra tüm toprakları satıyorum...

Sona 2 kala...

Azmin sonucunu mu görüyoruz; Tanrı sesimi mi duydu; yoksa FarmVille'ciler oluşan hatadan dolayı çiftliklerine bakamayan hayranlara kıyak geçmek için mi; bu hafta sonu mastered olmak için elde ettiğin hasat 2 kat sayılıyormuş... Teşekkürler, her kimsen/ nedensen...

Veda Zamanı

Tweeter'ımız olmadğı için tweet gibi kısaca geçmek istedim; chili pepper'da mastered olduk... Sonunda her iki seste sevinçli!

Samuel Bayer - A Nightmare on Elm Street

Kötü bir film. Sevin Okyay'ın Radikal'deki yazısını okuyup geçen pazar, izlemek istedim. Ama teenager'lara yönelik bir yeniden ısıt-yesinler çabası. 5 üzerinden 1 diyelim.

29 Mayıs 2010 Cumartesi

Günaha Davet

İç ses uzun zamandır konuşuyor, konuşuyor, konuşuyor. Benim ağzım kapalı ama o inanılmaz bir hızda sürekli üretken, sürekli bir şeyler düşünüp, dakika dakika nerdeyse yeni kararlar alıyor... Bunu bir duş zamanı yapıyor... Bir de yapalnız kaldığında...



Uzun zamandır üretken iç ses, yerine sığmaz oldu ve ürettiklerini taşımak gerekti. Şimdi Buzzin' Fly radyo yayını kayıtlarından 9 Nisan 2010'ki yayını dinliyorum. (meraklısına http://www.0daymusic.org/rasti.php?ka_rasti=buzzin+fly) Bir taraftan bitmek bilmeyen Chili pepper ekimine devam ediyorum FarmVille oyununda. 24 Nisan 2010'da tam yedinci ayda, son seviye olan yetmişinci seviyeye gelmiştim. Ama eşek kafam, yarım kalan ektiğim ürünleri de tamamlayıp, öyle ayrıl oyundan dedi. Ah iç ses, ah...



Çilekte ve domateste; sanırım domateste daha çok zorlanmıştım. 6400 ekim gerekeliydi 3 yıldız mastered derecesi için. Benzinin sınırlı olduğu için, 6400 x 3 defa; topla, sür, ek kısmı ile bunalmış, domates ekimini de tamamlayınca, oh be demiştim. Ama bu lanet olasıca chili pepper tam 9000 adet ekimi gerektiriyor 3 yıldız için. 6 saatte bir topla, sür, ek... 9000 x 3 tıklama ile of, of, of... Az kaldı 7600 yaptım. Kısmetse yarın bitiyor. Derece vermeyen bir de ahududu var. Ne yazık ki bir ara ondan da ekmişim. Onu bitirir miyim, kararsızım. Bu kadar yılmışken pat diye bırakabilirim diyorum ama iç ses huzursuz. Sanki kim görecek, kim bilecekte bu kadar kusursuz bir veda planı yapıyor. Alt tarafı oyunu bırakcaksın... Başladığı gibi biraz heyecanla, biraz umursamaz bi bilmezlikle...



Ama yok. Olmaz.

Daha 70. seviyeye gelirken kazandığı Paskalya hediyesi olan Danimarka yel değirmeni ve biriktirdiği mastered sertifikası pankartlarını bırakcak sadece, geri kalan herşeyi satacak. Ve yazacak ki, Muttalip çiftlikten sıkıldı ve şehre geri döndü İngilizce... Oyuna başlarken FarmVille'in Facebook duvarında yazan yazısından fark etti bunu...



Bu chili pepper'ı tamamlama gayreti içindeyken, FarmVille bir adet siyah domuz hediye etti. Kontrol ettim de biberin adı, Ghost Chili, Türkçe adı ile kırmızı biber ya da çuşka. Neyse, aklına başka bir terk ediş planı geldi. Bu domuzun herşeyi yediğini var sayıp; Domuzum her şeyimi yedi, bende şehre döndüm yazacak İngilizce... Tarlasında bir tek yel değirmeni, 3 modern sandalye ve 3 şemsiye, bir de siyah domuz... Yugoslavya zamanında üretilen minik Trabant marka arabalar vardı, zamanla domuzlar plastik arabayı yiyebiliyordu... Bunları nasıl yemez. mantıklı değil... Tanrım iki ayrı kişilik miyiz?



Canla başla bugün bu salak biberimi öğlen ekmeye çalıştıysam da, sağolsun FarmVille güncellemeleri ve yoğun kullanıcı girişi sayesinde servise ulaşamadım. 80 Günde Devri Alem'deki gibi planımın saatinde sapma oldu... Şu anda 7737 adet toplanmış biberim var. 9000'ne ne az kalmış (di mi!)...



Onun dışında uzun zamandır yapmayı planladğım Gördüklerim diye, gözümün gördüğü anları, fotoğraflar ile anlatma seçkisini hala yapmadım. Bilgisayarımı nerdeyse her gün yeniden kurma süreci ile ertelendi, ertelendi, nerdeyse iç ses bile unutacak. Ama her sabah işe giderken ilk aklına gelen bu fikri, yürüdüğü yaya kaldırımında tekrar hatırlıyor...



Bilgisayarımdaki DVD/CD çalarım sadece Ses CD yazmama kararı alıp bozuldu. Bir de HP marka bilgisayarda Nero ve başka CD yazma programı ile yazılan CD'leri okumuyor. Yok böyle bişey diyor... Cidden yok böyle bir şey... Kaldırıp yere atasım gelmedi değil ama kıyamadım gene... Bu yıl ile 5 yılı tamamladığımız bir beraberliğimiz olacak... Bende yaptırması pahalı olduğu için ve ileride MacBook Pro almayı düşündüğüm için harici DVD/CD çalar aldım. Harici bir de hard disk... Kablosuz mouse...



Geçenlerde tüm müzik arşivimi, CD'den iTunes ile Apple Lossless ses dosyası ypmaya başladım. 30 CD yaptım, yoruldum. Bunlar zaten 16 GB'ta yaklaştı. Daha bir 30 ya da iki 30 CD transferim var. Hepsi iPod nano 16 GB'ta sığmayacak. Daha MP3 ses dosyalarım da var... Hadi bakaım sil baştan... Valla milletvekili olsan iç ses bu çalışma ile bir ülke kurtarırdın herhalde...



FarmVille bitse, bitse ama ne zaman?; şu terk edişi yapalım, daha yavaş yavaş Blog'un düzeltmeleri var. Bir yandan en başından bu güne blog'umu da elden geçirmeyi istediğimi dedim. İşte burda iç ses diline çuşka biber sürmeli. Hemde bol bol sürmeli... Bir yandan da izlenecek bir sürü DVD filmin var. Ya ben böyle değildim... Cidden değildim...



Sıcak havalar iyiden iyiye kendini hissettiriyor. Aşağıdan yukarıya camla kaplı bir rezidans binada yaz nasıl geçecek; biz neye dönüşeceğiz merak ediyorum... Tarlamıza bakalım gene, ürünlerimizi toplama vakti yaklaşıyor! I love u 9000. Sus! İç ses, sus!..

müzik arşivim, bölüm 1

Harici dvd yazıcı alıp, notebook bilgisayarımdan müzik arşivimi dijital sese çevirmeye başladım.

İşte CD kütüphanemden bölüm bir;





  1. Ayşe Hatun Önal - Sustuysam

  2. Björk - Vespertine

  3. Daft Punk - Alive 2007

  4. Everything But the Girl - 90s Collection

  5. George Michael - Patience

  6. Goldfrapp - Supernature

  7. Göksel - Hayat Rüya Gibi...

  8. Göksel - Mektubumu Buldun Mu?

  9. Göksel - Arka Bahçem

  10. Göksel - Körebe

  11. Green Day - American Idiot

  12. Gwen Stefani - Love. Angel. Music. Baby.

  13. Lauryn Hill - The Miseducation of Lauryn Hill

  14. Madonna - Confessions On A Dance Floor

  15. Madonna - Music

  16. Madonna - Ray of Light

  17. Mine - Benim Günüm

  18. Nil Karaibrahimgil - Nil Kıyısında

  19. Nil Karaibrahimgil - Tek Taşımı Kendim Aldım

  20. Özlem Tekin - Tek Başıma

  21. Özlem Tekin - Öz

  22. Portecho - Studio Plastico

  23. Portecho - Undertone

  24. Redd - 21

  25. Redd - Plastik Çiçekler ve Böcek

  26. Redd - Kirli Suyunda Parıltılar

  27. Röyksopp - Melody A. M.

  28. Sultana - Şöhret Yolu

  29. Sultana - Çerkez Kızı

  30. Tracey Thorn - Out of the Woods 

Dönüşüm...

Hafif esiti küllerimi savurur gibi denize,

baharı hatırlatır gibi üstümüze/ sinsice/ bize.



Bir akşam vakti, güneş değerken kızıla/ ufka,

yürüyorum serin, yeşil kaldırımda; hızlı akan arabaların arasında...



(17 Nisan 2010 / Ataköy - İstanbul)

25 Mayıs 2010 Salı

Rihanna - Rockstar 101 & Rated R Remixed

Sadece ABD'de yayınlacak olan* Rockstar 101, hoş vidyosu ve bugün iTunes ABD'de de satışa sunulan sadece Chew Fu tarafından mikslenen on şarkıdan oluşan Rated R Remixed albümü ibreyi gene Rihanna'ya çevirmemi sağladı. Bence en cesur ve kişisel döneminde... 3 Haziran'da da Türkiye'de... Biletler ayakta 135 TL, sahne önü 360 TL.


Not: * bilgisi Wikipedia English ten. Ayrıca Rockstar 101 yerine ABD dışında Te Amo kaydı 4. single olacakmış...

23 Mayıs 2010 Pazar

Vampire Weekend - Contra



5 üzerinden 4 diyebilirim. Indie/Alternative/Rock tarzda bir albüm. Daha çok dinlerken deniz kenarıdan dalga hışırtıları, martı kuşlarının cıyaklamasını getiriyor akla. Ya da Irlanda'nın yeşilliklerinde, gayda eşliğinde sol-sağ-sol askeri adımlar eşliğinde bir tören geçişi yapıyor izlenimini de veriyor.



Çocuksu, duygulu vokaller; özellikle "White Sky" de kelime bulamıyorum anlatmaya.



İlkin onları sanırım iTunes'ten Cousin vidyoları ile tanıdım. Bu ne ya demiş, beğenmemiştim.

Ama albümü baştan sona dinleyince, şarkılar arasında bir bütünlük, bir süreklilik olduğunu ve anlayıp dinleyene kadarda sıkılmadan albümü baştan sona dinlediğinizi anlıyorsunuz.

22 Mayıs 2010 Cumartesi

Goldfrapp - Supernature

Hiç hesapta yokken; üstelik Copy Controlled sınırlamalı, 2005 yayını, 2 Grammy adayı olan ve bende albümün enstrumental hali olan Goldfrapp'ın en çok satan albümü Supernature'rı aldım. Eve geince de iTunes'te denedim ve dijital AAC dosyası yapınca çok sevindim. iPod nano'mda rahatlıkla dinleyebileceğim...



Resimler ve sanat tasarımı şahane... Madonna ve Justin olmasa, o yıl Grammy'yi kapmışlardı Ohh La La ile...

CD kodu: CDSTUMM250

Barkod No: 0094633656826

21 Mayıs 2010 Cuma

Goldfrapp - Alive

Yeni single remikslerini beğenemdim. Çok kötüler.. Ki asıl şarkıyı da pek sevmiş değilim albümde. Benim favorilerim başka kayıtlardı. Keşki başka single seçilseydi...



Cd kodu: PCDMUTE432



Şarkılar;



1- Alive

2- Alive (Tensnake Remix)

3- Alive (Joakim Remix)

4- Alive (Joakim NRG Dub)

20 Mayıs 2010 Perşembe

Glenn Ficarra & John Requa - I Love You Phillip Morris

5 üzerinden 2 diyelim. Komedi, dram diye geçsede; daha çok dram olarak ilerleyen, ilgiç konu anlatımı ile şaşırtmaktan çok sizi merakta bırakıp bir şey vermeyen, kendi fikinde düğümlenen, konusu gay'lik ve şaşalı yaşam için çaba gösteren; adından bile sonunda şüphe ettiğiniz bir adamın hikayesi. Jim ve Ewan, özellikle Ewan süs bebek gibi olmuş/kalmış filmde. Gay espirileri çok laçka, ucuzluk ötesi... Jim'in de kuru kafatası gibi dişlek ve elmacık kemikleri çıkık yüzünü dışında pek bir şey yok. Hala ara ara komik olan bir kaç salak sahnesine gülümsüyorum... 18 yaş üstü, eşcinsel içerikli bir film. Merak edene, heveslenmeden...

Vampire Weekend

Contra albümü ve albüm single'larını dinliyorum; bakalım nasılmış... Tracey nasıl hemen Taxi Cab kaydını cover yapmış, anlayalım...

19 Mayıs 2010 Çarşamba

Lady GaGa - Alejandro



Sonunda The Fame Monster albümünden üçüncü single olarak Alejandro yayınlandı. Remiksleri o kadar iyi olmasa da, klasik euro-pop tarzında eski Ace of Base zamanını anımsatıyor bana... Açılıştaki giriş vokallerini daha albümde duyduğumda hem çok gülmüş, hem eski Brezilya dizileri aklıma gelmişti. Amerikan Idol performansı da ortalama. Bakalım bu yıl Grammy'lerde Lady GaGa'yı ne kadar göreceğiz...

16 Mayıs 2010 Pazar

Toy Story 2

İlkini izleyice, dayanamayı ikinci kısmını da izleyeyim dedim. Ama bu film, ilki kadar özgün değil; devam filmi için de fena değil. Ama ilki cidden güzel bir şey... İlk kez insan karakteri olan Geri bezeri oyuncak tamircisi ve Kuşlar kısa çizgi filmindeki kuşların burun ve gözlerine benzer; daha çokta Linux pengueni gibi olan bir penguen oyuncak vardı. Yeşil dinazor'a ve Buzz 2'ye bayıldım. Başlamgıç, Kız kovboy'lu Emily sahnei -ki en iyisi- ve bitişteki kendileri ile dalga geçtilkeri bir nevi kaanış jeneriği güzeldi. Demir Adam 2'ye kat kat 10 basar... 5 üzerinden 2,5-3 diyelim...



Bakalım şimdi bir ve iki'nin yeni 3 boyutlu halleri ile yeni üçüncü film gösterime girecekmiş...

İzlenecekler listesime dahil ettim. Bakalım Toy Story 3 için şimdiden yapılan reklam ve pazarlama ile UP gibi, 2011'i için en iyi animasyon ödülü alabilecek mi? yoksa Buz Devri 3 gibi beğenilip, yarışma dışı mı kalacak...



Sonsuzluk ve ötesine...

Müzik

Kelis "Flesh Tone" ve LCD Soundsystem "This Is Happening" albümlerini dinliyorum...

15 Mayıs 2010 Cumartesi

John Lasseter - Toy Story

Toy Story düşündüğüm gibi aptal bir çizgi film değilmiş... Gayet hoş, zevkli ve başarılı bir çalışma imiş... 5 üzerinden 4 diyebilirim, hele ki yapım tarihini ele alırsak...

14 Mayıs 2010 Cuma

Berbat filmler...

Sabah hazırlanırken aklıma geldi. Sinemada izleyip, ne kadar berbet bir filmmiş bu dediğim ne çok film adı saydım... En iyi film listesi yapmıyorum mağdem bunları yazayım dedim. DVD'e izlediklerimi saymıyoum bile...





  • dünyalar savaşı

  • örümcek adam 3

  • wolverine

  • x-men 2 ve 3

  • şrek 3

  • despero

  • transformers serisi

  • büyük iskender

  • pearl harbor

  • vanilla sky

  • avatar

Çalma listem

Yolda, sağ solda dinleklerimden;



Gorillaz - Super Jellyfish (Evil Nine Remix) kaydındaki nakarat vokallerine bayılıyorum. Müzik tarzı da 90'ların ve Sezen Aksu'nun Hadi Bakalım kaydına benzer olması, kolay dinleniyor.



Not Going Home (Eric Prydz Remx) kaydındaki orta-bitiş kısmındaki bass ve yaylılar, bayılıyorum.



Glimpse and Martin Eyerer - Southern Soul (Original Mix) kaydı geçen yıldan ama alıp götürüyor insanı. Güzel diyelim...



Pete Heller - Overtime (Original Mix) kaydı. Kayıttaki deep loop klavyeler... İçimi burkuyor...



Zaman zaman A Single Man film müziği albümünden Carlos kaydı. Ani başlaması ve hızlı ilerlemesi ile kayıttaki kemanlar, yaylılar Overtime'daki klavyeleri anımsatıyor; o da içimi burkuyor...



Biraz eğlence, biraz iç burkma; sonuç normale dönme.

Faithless - Not Going Home & The Dance

Not Going Home, Eric Prydz remiksi oldukça hoş. Şarkını orta-bitiş kısmı arasındaki yaylılar ve bass pek hoşuma gitti. Insomnia'dan bu yana pek büyük olmasa da, bir hit olma ihtimali duyduğum güzel bir şarkı.



The Dance, Sun to Me (Faithless Dub) ve Not Going Home haricinde ilk 7 kaydı dinledim. Gayet güzel bir albüm.

Rahatlıkla 5 üzerinden 4 diyebilirim. Techno ama, sevilebilir müzikler, melodiler içeriyor.

12 Mayıs 2010 Çarşamba

Alan Ball - Towelhead

Özellikle eğitici ve bir o kadar da ince çizgide bir film... kesinlikle 18 yaş üstü için ...



Zaman zaman izlemekte sakındığım anlar oldu. Genç bir kızın cinsellikle tanışması ve çabuk ilerlemesini izlemek alışık olmadığım bir durum. Ama özellikle çocukluktan olgunluğa geçişi; o zamanki merak ve sıkıntıları çok iyi yansıtmış. Onların masumiyetini yitirişini ve ailelerin, politika gibi kendi çıkarları uğruna gerçekleri görmezden gelmelerini eleştirmiş. Oyuncular, özellikle Mr. Vouso, hamile Melina ve baba ile kız, çok başarılı bir oyunculukları vardı. Genç kızın cidden küçük yaşta olduğuna inanıyorsunuz... Ve ilk kez hamile bir kadını bu kadar iyiyi oynandığını gördüm.



Ama yer yer miğdemin kaldırmadığı anlarda oldu.

Dediğim gibi çok ince çizgide bir fiim... Çok kişi nefret edebilir.

11 Mayıs 2010 Salı

Tracey Thorn - Love and Its Opposite

Tracey Thorn, benim için '94 yılında yabancı müziğin farkında olmamı sağlayan kişi diyebilirim. Dinlediğim şeyerin en olduğunu, adını-sanını bilirsem onu tekrar TV'de, radyo'da bulabileceğimi; e basitinden bu kadar çok sevdiğim şeyin ne-kim olduğu merakını veren kişiydi. Everything But The Girl "Missing" Todd Terry remix'i ile bun sağlayan sesti kendisi... O zaman çıkıp kaset satan eski Bakırköy seyarlarından bir Walking Wounded kaseti almıştım... Sene 96'di...



2007 tarihli ikinci albğm CD'sini e Kanyon'a gidip aldım 3 yıl sonra... Ama pek beğenmedim. Roisin Murhy'nin ki daha iyiydi. Zamanında severek dinlediğim "Out of the Woods" kayıtları, şimdi bana sanki üzerine zora yapıştırılmış vokaller gibi geliyor dinledikçe... Ve Virgin Records ile yaşanan bazı problemler yüzünden; ki tüm copyrights ve publishing rights hakları kendisine ait olsa da; beş bin, on binlik bir indie tarzı bağımsız yeni bir üçüncü albüm için anlaşma olmadı. UK'de partneri'nin indie müzik şirketinden, US'de Merge records'tan yayınlanacak.



Böylece hem kendi web sitesi, hem eskiden myspace'ti; şimdi rtık facebook sayfasından hayranları ile sohbet edebiliyor Tracey. Ücretiz müzik ile kaliteli işi nasıl daha çok kesime paylaşılableceğin gösteren Radiohead'in peşi sıra onlar da 2 şarkıyı ücretsi reklam amaçlı paylştılar. Ayrıca tanınmış biri olarak, belki ekonomik kriz ile kanapanacak olan Strange Feeling Records'un da reklamı yapılıyor. Hatta 2. single, Buzzin Fly records'tan yayınlanarak, başlangıçta sıkı takipçisi olduğu dans müziği yayımlanyan kocasının firmasının her kısmına bulanıyor Tracey...



Yeni albümü ilkin NPR, tüm CD tek kayıt olarak yayınlayarak, online dinlemeye açtı. Ardından Guardian UK, tek tek şarı şeklinde tüm albümü dinlemeye açtı... Ve popüleriteyi korumak için kaydettikleri demo kayıtları dijital olarak ön sipraişe ilave verdikleini duyurdular.



Hala çok isterim diğer single ve birinci albümünü de iTunes üzerinde satın alabilmeyi.

Ama üçüncü albüm benim beklediğim ve sevebildiğim tarzda değil. İçinden de en çok 3-4 şarkı beğenebildim.

Tıpkı Out of the Woods'ta olduğu gibi...



Kendi deği gibi ikinci albümden herhang bir hiti yoktu. Ve üçüncü albüm ile de hiç olmayacak gibi. Umarım hayranı olan 3 bin, 4 bin facebook tayfası da abümünü satın alır. Zira Türkiye'de yayılanmayacak sanırım. Böylece Strange Feeling Record'un en ok satan albümü olur...



Fikir ve tasarım olarak çok hoş ve güzel bir çalışma. Vinyl hali ile tam nostaljik...



Fotoğraflar >> http://www.discogs.com/viewimages?release=2238046

Detaylar >> http://www.buzzinfly.com/store/merchant.mvc?Screen=PROD&Store_Code=TBS&Product_Code=CD005FEELV&Category_Code=STRLP

Matthew Vaughn - Kick-Ass

Güzel fikirler... Güzel film. Süper kahramanlar ile dalga geçerken, sonunda güzel bir seyir veren, iyiye ilerleyen bir rüya... 5 üzerinden 4... Ben sevdim... Gerçekçiliği ve şiddeti bol. 18 üstü diye de belirtelim... (Iron Man 2 den çok daha iyi...)

10 Mayıs 2010 Pazartesi

Jon Favreau - Iron Man 2

Oldukça yetersiz bir film. Anlaşılan o ki Örümcek Adam gibi bu karakteri de sömürüp, kenara atacaklar... Öyle şahaser, yenilik vesaire beklemek elbette yanlış ama, bu ortalamanın da altında bir yapım.

3 Mayıs 2010 Pazartesi

Göksel - Hayat Rüya Gibi...

Gayet başarılı bir devam albümü. Geçen seneki albümünü çok beğenmiştim. Bu albümde özellikle ."Kabahat Seni Sevende" kaydında büyülendim. Müthiş olmuş! Ayrıca çok sevdiğim "Kıskanıyorum" kaydını da çok başarılı yorumlamış... Sanat tasarımı ve fotoğraflar daha iyi olmuş; bahar havası, neşeli, cıvıl cıvıl... 5 üzerinden 4 diyorum.



Ve bu albüm ile Blog yazmaya arka planda devam etmeye çalışacağım. Planım doğrultusunda odamı toplayıp, biraz kitap okumak, İngilizce çalışmak ve spor yapmak istiyorum... Yaz günü Lady GaGa ya da Rihanna konserine gitme ümidiyle, (belki olur da bir Göksel konseri de aradan çıkarılır) arivederçi...



Blog'u da sil baştan söz verdiğim üzre yenileyip, eksik yazıları tamamlayacağım.



Merak edenlere >> www.gokselonline.com

1 Mayıs 2010 Cumartesi

Jan Pinkava - Geri's Game

Fena değildi. 1997 En iyi Kısa animasyon filmi Oscar ödülü almış.

Çalma listem, Tracey at Buzzin Fly heyecanı, Goldfrapp, 1 Mayıs, Siyah Kedi

Çalma listem;



Şarkı - Miksi - Sanatçı - Nereden yayınlanmış





  1. I feel better - original ya da featuring bonnie "prince" billy (house mix) hali - Hot Chip - mp3, iTunes, amazon.com

  2. Carry out - Chew Fu no msg remix - Timbaland featuring Justin Timberlake - CD single, mp3

  3. 4 minutes - Glee cast by Kurt & Mercedes - CD, mp3

  4. Why does the wind? - Ewan Pearson radio edit - Tracey Thorn - Ücretsiz indirme, traceythorn.com

  5. Fences - Phoenix - mp3

  6. Datenzauber 1.1 - Datenzauber - kompact - Ben Watt Buzzin' Fly radio show 29 April 2010

  7. Head first - Goldfrapp - CD, iTunes

  8. Your heart is as black as night - Melody Garbot - CD, Decca

A Single Man havasından çıktım. kitabı okurken daha çok bilmediğim ya da okurken aklımı meşgul emteyecek şeyleri dinlemeye çalıştım. Dinamo fm, Si*Se'den Buscaré, Röyksopp'tan 40 years come / back, Röyksopp's night out gibi...


Bugün 3 yavru kedinden birine veda günü ayrıca. Düz siyah, flu yeşil gözlü olan siyah yavru kedi, sanırım araba lastiği tarafından sıkıştırılıp, ölmüş. Herhangi bir krığı yoktu ama... Alırken yerden onu, gözlerine baktım. Aynı Jim'in o protez gözleri gibi anlamsız, duygusuzdular. O geldi aklıma. Olduğu gibi vücudu duruyordu. Biraz büyüdükleri için onları bahçeye, kendi hallerine bırakmıştık. İlk giden o olmaz sanıyordum; uslu, akıllı bir kediydi ama herhalde bir otomoilin tekrleği üzerine binip, orada kaldı ve sonra... Böyle ani geldi işte...

Blade Runner 2049

yazıyı buraya yazma: 14 Mayıs 2018. / son düzeltme: 29 Mayıs 2018. Uyarı: -- Yazı sonunda küfür var. -- Sürpriz bozucu detay, sanırım yo...